11 Mart 2020 tarihi Türkiye’de ilk Covid 19 vakasının açıklandığı tarih olarak kayıtlara geçti. Bizler için zor bir süreç başlıyordu o tarihten sonra. Hepimiz önce kısıtlamalar ardından da yasaklarla karşı karşıya kaldık. Sadece Türkiye değil tüm dünya kaos içerisindeydi. Okullar kapatılıp uzaktan eğitime geçildi, işyerlerine kısıtlamalar getirildi hepimiz evlerimize kapandık. “Evde Kal Türkiye” hepimizin diline pelesenk olmuştu o tarihlerde. Hepimiz maskeler takıp birbirimize düşman gibi bakmaya başlamıştık. Sosyal mesafelerimizi ayarlarken dahi endişe içerisindeydik. Aşı haberlerini dört gözle bekler olmuştuk. Aşı sırasını da tabii. Dünyanın tüm düzeni alt üst olmuştu. Evren bize ezber bozdurmuştu.
Evet, bizler yeni dünya düzenine yeni yeni alışırken maskelerimizi çıkarıp rahat bir nefes almaya yeniden başlamışken İngiltere’den yeni bir haber servis edildi dünyaya
Yeni varyant alarmı: “Eris”
Daha Covid’in yaralarını sarıp henüz tam olarak normale dönememişken şimdi de varyantı ile karşı karşıya kaldık. Dünya Sağlık Örgütü de 9 Ağustos’ta bir rapor yayınladı ve Eris’in önceden "gözlem altındaki varyant" olan ve statüsü "izlenmesi gereken varyant" olarak değiştirildiğini bildirdi.
Ayrıca yeni varyantın yaygınlığında istikrar artışı yaşandığını duyuran DSÖ, özelliklerine bağlı olarak küresel olarak yayılabileceği ve vakalarda artışa neden olabileceğini açıkladı.
Son olarak da Oxford Üniversitesi'nden Dr. Trisha Greenhalgh, "Bir kez daha maske takma zamanı gelmiş gibi görünüyor” yorumunu yaptı.
Bizler daha Covid’in etkisinden kurtulamamışken yeniden evlere kapanmak, her şeyi uzaktan çözmeye çalışmak, maskeler, dezenfektanlar, yeni kısıtlamalar yasaklarla yine yeni bir düzene daha alışmak.
Hepimizi yeni zorlu bir süreç daha bekliyor. Yine bu süreci en az hasarla atlatmak için uzmanların görüşlerini değer verip elimizden geldiğince uygulamaya çalışalım.