Milyonlarca dolar harcanan sinema sektöründe, yapımcının en önemli gelir kaynağı elbette ki seyirciyi sinema salonuna çekmektir. Seyirciyi salona taşıyacak olan şey ise; bazen merakı, bazen filmin kalitesi bazen de oyuncu kadrosudur. Hiç kuskusuz bu senenin seyirci üzerinde ki yani gişe savaşındaki en önemli rekabet de Oppenheimer ve Barbie filmleri arasında yaşanmakta. Peki, bu filmlerde seyirciyi çeken şey ne?
Aynı tarihte çıkan (21 Temmuz) bu iki film gişe de ciddi bir rekabet içerisinde. Vizyondaki ilk aylarının sonlarına yaklaştığımız bu iki filmde şimdiden filmler için harcanan paranın çok üzerinde bir hasılat elde etmiş oldular. 145 milyon dolar bütçeyle çekilen ‘Barbie’ filmi 1 milyar doların üzerinde hasılat yaparken, ‘Oppenheimer’ filmi ise 100 milyon dolar bütçeyle 600 milyon doların üzerinde hasılat yaptı. Peki neydi bu filmlerin bu kadar hasılat yapmasındaki etkenler?
Birbirinden çok farklı konu ve türde iki film. Barbie filmi, yaşadığı dünyaya uyum sağlayamayan bu yüzden de gerçek dünyaya gelen macera-komedi türünde bir konuyu ele alırken, Oppenheimer filmi ise ilk atom bombasını yapan teorik fizikçi Robert Oppenheimer’ın hayatını konu alır.
Elbette ki zevkler ve renkler tartışılmaz. Şu film bundan daha iyidir, bu film daha kötüdür tartışmaları tamamen öznel yargılardır.
Barbie filminin seyirciyi bu kadar cezbetmesindeki en önemli etken aslında onu tanımamızdır. Yıllarca çizgi filmleri, animasyonları yapılan Barbie’nin, oyuncaklarının ise girmediği bir ev yoktur galiba. Reklam gücü bu kadar yüksek bir filmin başrollerini ise Margot Robbie ve Ryan Gosling gibi iki ikonik ismin paylaşmasıyla birlikte bu kadar izlenmesine de kimse şaşırmaz galiba.
Oppenheimer’ın gişe sayısının bu kadar yüksek olmasındaki ana faktör ise elbette filmin yönetmeni Cristopher Nolan. Bugüne kadar birçok film çeken, çektiği her film adeta bir başyapıt olarak kabul edilen bir yönetmenin elbette ki yeni bir film yapması seyirciyi salona çeker. Bununla birlikte filmin başrolünde de ‘Peaky Blınders’ dizisiyle büyük bir hayran kitlesi kazanan Cillian Murphy’nin olması da ayrı bir artı.
Öyle görünüyor ki gişe anlamında Barbie filmi bu yarışı önde kapatacak. Ama Nolan filmleri seyirci tarafından tekrar tekrar izlenen bir büyüye sahip. Aylar ya da yıllar sonra hangi film seyirci tarafından akılda kalacak.