Doğduk, büyüdük, yaşıyoruz. Sadece bize biçilen görevleri yerine getirip olması gerektiği gibi yol alıyoruz. Arada birkaç mutluluk yaşarsak ne ala, yaşamazsak da bu da kader diyip yine oturuyoruz.
Kaderciyiz hepimiz. Mücadele etmiyoruz. Artık mücadele kelimesini hatırlamıyoruz bile, mücadele ruhu hiç yok. Para mı varsa var, yoksa yok. Mutluluk mu varsa var, yoksa yok. Öylece kalakaldık bu düzen içerisinde, sıkıştık.
Zaten ne için yapacağız ki bunu? Sabah uyanıp işe ya da okula gidiyoruz, oradan çıkıp eve geliyoruz. Arada kendimize zaman ayıracağımız, sosyalleşeceğimiz, birileriyle bir araya geleceğimiz ne kaldı elimizde? Daha fazlası için olmasa bile zaman akıp giderken, mücadele etmezsek bu iki seçenekten ne kalır geriye?
Elimizde kalan bu son iki seçeneği yine elimizde tutmak için mücadele etmemiz gerekiyor. Yorgun olsak da, yolu bilmesek de…
Ama artık yol çıkmak lazım, cesur olmak, adım atmak, en önemlisi geleceğimizden vazgeçmemek lazım.
Geç olmadan.