Son birkaç haftadır öyle hareketli ve öyle heyecanlı dakikalar yaşadık ki.
Önce Filenin Sultanları, ABD’nin Teksas eyaletindeki Arlington kentinde oynanan 2023 FIVB Milletler Ligi’nin finalinde Çin’i 3-1 yenerek tarihinde ilk kez şampiyon oldu. Saat farkını yok sayıp sabahlara kadar maçları son dakikasına kadar izledik. Filenin Sultanlarının ter döktüğü her karşılaşmayı izlerken hop oturup hop kalktık. Her serviste her smaçta kendimiz oynuyormuşçasına heyecanlandık.
Sonunda kızlar şampiyon olup hem kendi emeklerinin karşılığını alıp bir hayalini daha gerçekleştirirken bizler de kilometrelerce öteden onların sevincine ortak olduk, gurur duyduk.
Sonrasında Ebrar Karakurt hakkında yazılan yazılar ve hatta Hande Baladın’a sosyal medya üzerinden tehdit mesajları bizi çok öfkelendirse bile bu şampiyonluk sevincimize ve gururumuza gölge düşüremedi.
Tam bu gurur yeter derken bu sefer de denizlerden yeni bir haber daha geldi. Milli sporcumuz Şahika Ercümen, Bahamalar'da düzenlenen Dünya Serbest Dalış Kupası'nda 3 dakika 14 saniyede 100 metreye dalarak Türkiye rekorunu kırarken, Türkiye serbest dalış tarihinde kadınlar ve erkeklerde sabit ağırlıkla 100 metreye inen ilk sporcu unvanını da elde etti. Hepimizin nefeslerimizi tuttuğu, göğsümüzün sıkıştığı bu dalış yine yeniden bizlere gurur yaşattı.
Ama esas olan başka bir konu daha var…
Her iki şampiyonluğun da Cumhuriyetimizin 100. yılına ithaf edilmesi! Kadın sporcularımızın şampiyon oldukları ilk anda bu cümleyi dile getirmeleri hepimizi ayrı duygulandırdı ayrı gururlandırdı.
Son 1 aydır hepimiz Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün olmasını istediği gerçek Türk kadınını gördük, dünyaya gösterdik, saatlerce izledik, ayakta alkışladık, gururlandık…
Son 1 aydır Türk kadınının şampiyonluklarını, adını tarihe yazdırışlarını an be an izledik.
Bu elbette son olmayacak, Türk kadını adını tarihe yazdıracak başarılara imza atmaya devam edecek. Bilimde, sanatta, sporda ve daha nicelerinde…
Çünkü Türk kadını, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi: “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın.”
Dün, bugün ve daima!