1995 yılıydı. 18 yaşında tıfıl bir muhabir adayı olarak ARENA programında çalışmaya başlamıştım. Uğur Dündar televizyon haberciliğinin ordinaryüsü, ARENA da amiral gemisiydi. Bir yıl Uğur Dündar, Haluk Şahin gibi ustaların tedrisatından geçtikten sonra Haber Merkezinde çalışmak istedim. Günlük haberin heyecanı daha tatlı gelmişti. İşte o dönemlerde Ankara’nın soğuk, boğucu, siyah beyaz siyaset haberlerini renklendiren biriyle tanıştım; Metin Uca’yla…

Belki çoğunuz onu televizyon spikerliğinden, sunuculuğundan tanımıştınız. Ama Metin Uca, aslında sıkı bir televizyon habercisiydi. Bana sorarsanız en güzel yaptığı iş de oydu. Ankara’nın kasvetli siyaset haberlerinden nasıl gülücükler çıkardığı hala aklımda. Uca, zekasıyla zor olanı başarıyordu.

Efsane Kanal D ekibinde daha kimler yoktu ki. Tuncay Özkan yönetimindeki ekipte; Metin Uca, siyasi zekasıyla bültenimizi renklendirirken Çağatay Şahin’in görsel yeteneği, Kerimcan Kamal’ın televizyon dehası, Atilla Güner’in kalemi, Orhan Can’ın rafting avcılığı, Ulvi (Yanardağ)Baba’nın tecrübesi, Burak Ersemiz, Aydın Baylan’ın polis-adliyedeki haber atlatmaları unutulmaz.

Bizler onların yanında çıraklık yaparak öğrendik mesleği. Bugünün ünlü spikerleri Ahmed Arpad, Yağız Şenkal, Murat Güloğlu hep birlikteydik. İşte Metin Uca, o günlerden kalan unutulmaz bir hatıradır bana. Dediğim gibi belki sizler onu sunucu olarak tanıdınız. Ama O aslında siyaset haberi sihirbazıydı. 30 yıl önce yaptığı Ankara siyaset haberlerini bir daha onun gibi yapan olmadı.

Güzelliklerde uyusun.