Haber / Ceren Seyran İnan
Özellikle yaz aylarında etlerin doğru saklanmağı, bozulma evresinde olan etlerin kullanıldığı, iyi pişirilmediği durumlarda döner tüketimi ciddi rahatsızlıklara neden oluyor. Bozuk etlerin baharatlarla kamufle edilmesi, etlerin çiğ bırakılması, kalan döner etlerinin sonraki günlerde de kullanılması zehirlenmelere kadar giden yolu açıyor. Vatandaşların akıllarındaki soruları cevaplayarak, sağlıklı döner tüketimine dair önerilerde bulunan Ramo Döner’in işletme sahibi Mehmet Necat Keleş ve döner ustası İsmail Tuncer, doğru saklama ve pişirme kurallarını anlattı.
Çiğ etin temasını engellenmesi gerekiyor
Ürünlerin tazeliğinin en önemli kısım olduğunu söyleyen döner ustası İsmail Tuncer, “Ürünlerimiz taze geliyor. Sadece taze gelmesi değil o aşamadan sonra pişirmeye geçene kadar muhafaza edilmesi de çok önemli. Gelen ürünleri ambalaj dışına çıkarmadan, çiğ etin temasına izin vermeden pişirme aşamasına kadar saklanması gerekiyor” dedi. Pişirme aşamasında uygun pişirme sürelerine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Tuncer, “Bir gün sonrasına da pişmiş ürün bırakılmaması gerekiyor. Pişmiş ürünün bekleme süresi ile tazeliğini yitirmesine neden olur” dedi.
İşletme sahibi Mehmet Necat Keleş ise, Sağlık Bakanlığı’nın konu ile ilgili yönetmeliklerine tam uyum sağlamanın önlemlerin tam alınmasına yardımcı olduğuna dikkat çekerek numune saklama sisteminin hem işletmeleri hem de vatandaşın sağlığını koruduğunu ifade ediyor. “Her 50 ya da 100 gram pişmiş döner eti numunesini saklayarak birkaç gün bekletiyoruz. Her işletme kendi ürünlerinden mesuldür. Olası bir sağlık sorununda tüketilen döner etinden kaynaklı olup olmadığını anlayabilmek için gereken tüm bilimsel testlerin yapılmasını sağlayabiliyoruz” diyen Keleş, işletme sahipleri ve vatandaşlar için iç rahatlatıcı bir önlem olduğunu aktardı. Özellikle yaz aylarında vatandaşların yeme içme düzenine dikkat ettiğini belirten Keleş, döner tüketiminde dikkat edilmesi gereken durumlar olduğunu vurguladı.
“Vatandaşlar pişirme koşullarını gözlemlemeli”
Keleş, tavuk etinin ya da kırmızı etin iyi muhafaza edilmesinin altını çizerek, pişirme koşullarının vatandaşlar tarafından gözlemlenmesi gerektiğini belirtti. “Tüketilen etin pişirme koşullarının gözlenmesi gerekiyor. Vatandaşların yapabileceği en kolay yöntemlerden bir tanesi bu. Etin dış yüzeyinin pişme oranı gözlemlenebilir. Etin az pişmesi de çok fazla pişmesi de iyi değil. Dış yüzeyinde yanmaların görülmesi hem ete fazla deri ürünü karıştırılmış olabileceğini hem de fazla yanmaların kanserojen madde üretebileceğini gösterir” diyerek uyaran işletmeci Keleş, bu tür dönerlerin tercih edilmesini tavsiye etmiyoruz dedi.
“Daha önce tüketilmiş ya da tavsiye edilmiş yerlerin tercih edilmesi daha güvenli”
Döner işletmeleri arasında tercih yapacaklar için de önerilerde bulunan Mehmet Necat Keleş, vatandaşların bildikleri, deneyimledikleri yerleri seçmelerinin önemine değiniyor. Her zaman tercih edilen yerlerin daha güvenli olacağını belirten Keleş, “Bilinen yerden yemek güven sağlar. Önerilerle de hareket edebilirler. Eş dost tavsiyesi ile referanslarla tercih yapabilirler” dedi.
Sadece döner etinin değil aynı zamanda dönere eklenen diğer ürünlerin de kontrolden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan usta, baharatlardan kullanılan domates içerikli soslara kadar her ürünün taze ve sağlıklı koşullarda olması gerektiğinin altını çiziyor. “Dürümlere eklenen domates sosları ve mayonez gibi sosların da taze içerikli olması gerekiyor. Biz soslarımızı kendimiz üretiyoruz. Katkı maddesi bulunmayan, elde üretilen sosların kullanım ömrü daha kısa. Bu nedenle taze biçimde kullanılması günlük elde edilmesi gerekiyor” diye konuşan Keleş, tüm bu ürünlerin sağlıklı şekilde muhafaza edilmesi gerektiğini ifade etti.
Aynı zamanda vatandaşların en sık sorduğu sorulardan biri olan “Kalan döner etlerinin ne yapıldığı?” konusuna cevap veren Keleş, “Her işletme kendi potansiyelini bilerek hareket etmeli. Günlük potansiyel bilinerek et takılmalı. Pişmiş etler sonraki günlerde kullanılmamalı” dedi.