Çok uzak olmayan bir geçmişte 2. Dünya Savaşı’nda yaşanılan trajik olayları şüphesiz bir yerlerde okumuş ya da izlemişsinizdir. Tarihin en büyük trajedilerinden birine sahne olan savaş sürecinde, özellikle Nazi Almanya’sının Yahudilere karşı yapmış olduğu soykırım hala akıllarda çok taze.
Çizgili Pijamalı Çocuk, Piyanist, Schindler’in Listesi filmlerini ya da Holokost Endüstrisi, Anne Frank’ın Hatıra Defteri ve Gömülü Şamdan kitaplarını muhakkak duymuşsunuzdur. Belki de duymakla kalmamış ve bir çoğunuz bu filmleri izleyerek ya da kitapları okuyarak, Yahudilerin çekmiş olduğu acılara ortak olmuş ve savaşlara lanet okumuşsunuzdur.
Ama ne yazık ki şimdi çok da uzak olmayan o tarihten bu yana başlayan yeni bir soykırım mevcut ve bu soykırımın başrolünde yine Yahudiler var. Ama bu kez zulme uğrayan bir topluluk olarak değil zulmün, barbarlığın ta kendisi olarak tarih sahnesinde yer alıyorlar.
Yahudi kökenli onlarca başarılı yazar, senarist, oyuncu, besteci, yönetmen yani sanatçı var. Ve bu sanatçılar yaşadıkları zulümleri öylesine mükemmel bir sadelikle bizlere aktardılar ki, onların yaşamış oldukları acıları hissetmemek ve üzülmemek mümkün değil. Ama bugün gelin görün ki; dedelerinin, ninelerinin yaşadıkları acıyı başka bir topluluklara yaşatmayı hedef almış bir zihniyete bürünmüşler.
Soykırım üzerine onlarca mükemmel sanat eserini ortaya koyan bu kişilerin, bu kez zulmedici görevini üstlendikleri soykırım karşısındaki fikir ve görüşlerini merak etmekten kendimi alıkoyamıyorum.
Bir tarih sever ve tarih merakçısı olarak 2. Dünya Savaşı’na dair bir çok eser okudum ve izledim. Nazi Almanyası’na ve Adolf Hitler’e küfürler ettim. Ama şimdi geldiğimiz noktada , üzerinden bir asır dahi geçmemiş soykırımın mağdurlarının başlatmış olduğu soykırım karşısında nutkumuzun tutulmaması imkansız.
1950’li yıllarda soykırıma uğrayan topluluğun torunlarının başlatmış olduğu bu soykırım karşısında küfürler ettiğimiz Adolf Hitler’e istemeye istemeye hak vermek durumunda mı kalıyoruz acaba?
Bugün yapılan soykırımın başrolünde olan İsrailliler, o dönem Hitlerin soykırımından kaçıp Filistin halkının kucak açtığı insanların torunları.
Yorumu size bırakıyorum.