Özel Haber

Mersin’de 1 Eylül Barış Günü: Barış türküleri söylendi, karanfiller bırakıldı

1 Eylül Dünya Barış Günü dolasıyla İnsan Hakları Derneği ve Mersin Emek Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla bir dizi etkinlik düzenlendi.

Abone Ol

Haber / Ceren Seyran İnan

İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi ile Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda basın açıklaması yaparak etkinlik düzenledi. Çok sayıda kurum temsilcisinin, siyasal partinin ve Akdeniz Belediyesi Eş Başkanları Nuriye Arslan ile Hoşyar Sarıyıldız’ın katıldığı etkinlik basın açıklaması ile başladı.

“Gazze’nin inşası ancak 2040 yılına kadar tamamlanabilir”

İHD Mersin Şube yöneticileri Bekir Sıtkı Keçeci ve Şükran Aktaş’ın yaptığı açıklamada devam eden savaşlara, ayrımcılığa, kadın cinayetlerine vurgu yapıldı. İsrail-Filistin savaşından kaynaklı ölüm ve yıkımların boyutu konusunda UNDP raporlarını ortaya koyan Keçeci, “Gazze’nin yeniden inşasının ancak 2040 yılına kadar tamamlanabileceği belirtilerek ortaya konmaktadır. Savaşın yıkıcılığı ancak onarıcı adaletin ve barışın sağlanmasıyla giderilebilir. Savaş ve yıkımların neden olduğu zorunlu göçler, yaşadığımız çoklu krizler çağında temel haklara erişim sorunlarına ve ağır yaşam hakkı ihlallerine neden olmuştur” dedi.

“Toplumsal barışını tesis edememiş bir ülke olmaya devam ediyoruz”

Kürt meselesi konusunda devletin aşırı güvenlikçi politikalarla çözme ısrarının olduğunu belirten Keçeci, çözümden uzaklaşıldığını ifade ederek, “Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu tarihten bu yana geçen bir asırlık süre zarfında başta Kürtler olmak üzere toplumun tüm farklı etnik, dini ve cinsiyet gruplarını dışlayıcı politikalar izlemektedir. Bu politikalar sonucu ne yazık ki toplumsal barışını tesis edememiş bir ülke olmayı sürdürmektedir. İnsan hakları savunucuları olarak son yıllarda herkesin yaşamını doğrudan etkileyen çatışma ortamına karşı barışçıl çözümler üretmemize ve taleplerde bulunmamıza rağmen, siyasi iktidar çözümsüzlükteki tavrını devam ettirmektedir. Maalesef ki devletin sürekli öne sürdüğü çatışma, çözümsüzlük ve savaş ortamı toplum üzerindeki baskıyı da beraberinde getirmiştir. Örgütlenme özgürlüğü ve ifade özgürlüğü büyük baskı altındadır. İnsanlar sadece fikirlerini açıkladıkları için devletin yargı ve zor mekanizmalarıyla sindirilmeye çalışılmaktadır” dedi.

“Ayrımcı uygulamalar ile şiddet politikalarının ürettiği sınırsız-sayısız ihlal gerçeğinin çözümü ve tek seçeneği barışa dayalı politikalardır” diyen Keçeci barışın tek çözüm olduğunu ve barış isteyen politikalardan vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi. Çeşitli kurum temsilcilerinin serbest kürsü konuşmalarıyla devam eden etkinliğin sonunda denize karanfil bırakılarak türküler söylendi.