İnsanları tanıdıkça hayvanlara olan sevgim daha da gelişti diyebilirim.
Bu dünyayı düzeltmeye çalışan ve düzeltecek olan da, kirleten ve kirletecek olanda insandır.
Eğer bu dünyanın gidişatından memnun değilsek, sorumlusu elbette insandır.
Kaba, anlayışsız, hırs ve bencillik içinde yoğrulmuş insanların yaptıkları ortada.
Onlar dünyayı kirletiyorlar.
Onlar hayatı zorlaştırıyorlar.
Onlar kendi dünyalarında yaşanan ve yaşanabilecek her türlü felakete gözlerini kapamış, kulaklarını sağırlaştırmış, duygularını kirletmiş insanlar.
Ya bu kirliliğe karşı duyarsızlaşan, bana ne havasında olan, ne yapabiliriz ki diyen, umutsuz, heyecansız topluluklara ne demeli…
Etrafımızda artık duygu birliği, bilinç uyumu, dostluk ve samimiyet ölçüleriyle yol yürüyebileceğimiz sayılı kişilikli değerlerle bir araya gelebiliyoruz.
Bu çekirdek aile dostlukları bize nefes aldırıyor.
Acı ve hüzünlü günlerde içten gelen samimi duygularla birbirimize sarılabiliyoruz.
Zaten hayatımıza güç ve renk katan da bu.
Çürümüş, kirlenmiş kişiliklerin artık hayatımızda yeri yok.
Kadın, erkek, yaşlı, çocuk, hepimiz bu kervanda yol alıyoruz. İyiler birleşince bu kervan yolda rayına girer.
Üstünlük yok, kibir yok, ayrıştırma yok, ırkçılık yok. Sadece insanlık var. Az da olsak çoğalacağız. Taki anlamayanlara anlatana kadar.
Bir cinsiyeti üstün kılan bir dini, bir dili, bir ideolojiyi, bir yaşamı kabul etmiyorum.
Nereye gideceğini bilmiyorsan, hangi yoldan gittiğinin hiçbir önemi yok…
Aydınlık bir yarın için; karanlık bir gecenin içinden geçmeniz gerekiyor.
Her günümüz aydınlık olsun, iyilik esas olsun…