Haber / Ceren Seyran İnan
21 Şubat Dünya Ana Dili Günü dolayısıyla İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi, Eğitim-Sen Mersin Şubesi, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Mersin Şubesi ve Sanatolia Kolektif Atölyeler ortaklığında Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması düzenlendi.
Kurumlardan birçok kişinin söz alarak yaptığı açıklamada Ana Dili Günü’nün kökeninden bahsedilerek “Bugün dünya üzerinde 7 bin civarında ana dilinin konuşuluyor ve bunların 2 bin 500 tanesi yok olma ile karşı karşıya. Bu tehlikeye dikkat çekmeye çalışan UNESCO 17 Kasım 1999 tarihinde 21 Şubat’ı Uluslararası Ana Dili Günü olarak ilan etti ve 2000 yılından bu yana da dünyada kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek amacıyla “Dünya Ana Dili Günü” olarak kutlanmaya başladı” denildi.
“Sadece seçmeli dersler yetersiz”
Türkiye’de ana dil konusunda özellikle eğitim alanına dikkat çekilerek, “Türkiye’de çok sayıda dil olmasına rağmen, Türkçe dışındaki bazı diller 2012 yılında çıkarılan seçmeli dersler genelgesi kapsamında 5’inci sınıftan başlamak üzere seçmeli ders olarak okutulabilmektedir. Bir çocuğun ilkokul 5’inci sınıfa kadar ailesinden öğrendiği dilden kopması ve resmi dili öğrenerek bilime, sanata, kültüre ve eğitime erişmeye zorlanması hem çocuk haklarının ihlali hem de pedagojik olarak çocuğun ruhsal, sosyal ve duygusal dünyasının parçalanması anlamına gelir. Farklı dil ve lehçelerin seçmeli ders olarak okutulması yetersiz bir hak olmasının yanında bu dilleri seçmek ve okulda öğrenmek neredeyse imkânsız hale getirildi. Yeterince öğretmen atanmaması, bir sınıfta en az 10 öğrencinin o dersi seçmek zorunda oluşu, eğitim araç ve gereçleri ile ders kitaplarının eksikliği, çocukların ve velilerin ders seçim dönemlerinde haberdar edilmeden idarenin uygun gördüğü çoğunlukla da dini içerikli derslere çocukların yönlendirilmesi gibi zorluklar nedeniyle bu hak bile kullanılamıyor. Ayrıca ailelerin ve çocukların ayrımcılığa ve sosyal dışlanmaya uğrama endişesi de ana dilinde eğitim taleplerinden caydırıcı etkisi oluyor” sözlerine yer verildi.
“Ana dilinde eğitim hakkı tanınmalı”
Kürt Dili kullanımında da düzenlemeler yapılması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, Ana Dili Günü kutlanarak, “Yaşamın her alanında Kürtçenin kullanımı ciddi engelleme ve baskılarla karşılaşmaktadır. Mülki idari makamlar olmak üzere birçok idari karar ile Kürtçe tiyatro, sinema, konser ve benzeri kültürel etkinlikler yasaklanıyor. Geçtiğimiz aylarda başlayan ve Kürt meselesinin çözümüne yönelik bazı görüşmeler ile tartışmalar toplumda beklentilere yol açarken; bu beklentilerin en önemlisi ise ana dilinde eğitim hakkının tanınmasıdır. Türk Devleti’nin Kürt Meselesinin çözümüne yönelik sorumlu bir davranış sergileyerek başta ana dilinde eğitim hakkı olmak üzere; diller üzerindeki yasakçı anlayışına son vermesi gerekir. Ayrıca Türk Devleti başta BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin 17, 29 ve 30 uncu maddelerine koyduğu çekince olmak üzere taraf olduğu evrensel insan hakları belgelerinde farklı dil, kültür ve inanç değerlerinin öğretilmesi ve yaşatılmasına olanak veren maddelerdeki çekinceleri derhal kaldırmalıdır” sözleri kaydedildi.