Yoksa siz de halen "Nerede o eski günler ya da bizim zamanımız da olsaydı…" gibi cümleler kuranlardan mısınız?
Neredeyse her 15 yılda değişen kuşaklar ve bu kuşaklara doğan kişilerin davranış şekilleri, düşünce biçimleri bir önceki zamana göre ciddi farklılıklar içermektedir. Bu yazımda; kuşakların neler olduğu ve neye göre şekillendiğine değinip, X ve Y kuşağındaki bireylerin Z kuşağına ebeveynlik yaparken zorlandıkları noktalara değinmek istiyorum.
İlk kuşak tanımı, Time Dergisi’nde çıkan bir makaleden hareketle, 1926-1945 yılları arasına doğan, 2. Dünya Savaşı'nı yaşayan insanların kuşağı olan Sessiz Kuşakla başlamıştır. Savaş sonrası 1946 yılında artan doğumlar, 1964 yılında doğumların azalmaya başlaması ile ortaya çıkan kuşak Baby Boomers olarak isimlendirilmiştir.
3. kuşak olarak tanımlanan X kuşağı, walkman gibi teknolojik ilk cihazları deneyimleyen 1965 ile 1980 yılları arasına doğan kuşaktır. Baby Boomers kuşağının emekli olmak için sonuna kadar çalışma alışkanlığı yerine X kuşağına ait birçok kişi kendi işini kurmayı tercih etmiştir.
Kuşaklardan en meşhur olanı Y kuşağı tam olarak kesin bir yılı olmamasına rağmen 1981 ile 1995 yılları arasında, teknolojinin yerlileri olarak tanımlanır. Açık fikirli, sorgulayan, eleştiren zihinlerde, hırslı ve teknolojiyi iyi kullanan bir kuşaktır.
Z kuşağı ise adını en çok duyduğumuz, direkt olarak teknolojinin içine doğan bir kuşaktır. 1995 ve 2009 yılları arasına doğan bu kuşak için teknoloji olmazsa olmazlardandır.
X, Y, Z gibi kuşak isimlendirmeleri Latin Alfabesinin son harfleri olması sebebiyle bundan sonraki kuşak isimleri Yunan Alfabesi ile devam edecek olup, 2010’dan sonra doğan kuşak Alfa, 2025’ten sonra Beta, Gama ve Delta diye devam etmesi beklenmektedir.
Kuşaklar arası çatışmalar her zaman olacaktır, esasında burada önemli olan kuşağa değil insana odaklanmaktır.
"HİÇBİR ŞEYİN EKSİK DEĞİL, YEDİĞİN ÖNÜNDE YEMEDİĞİN ARKANDA."
Y kuşağı hatta X kuşağı ebeveynlerin, Z kuşağı gençler için kullandıkları en önemli sözlerin başında gelir. Çocuklara verilmesi gereken sevgi, ilginin; ayrılması gereken özel zamanın yerini, son model cep telefonu gibi materyaller ile çocuğa sunduğunuzda aslında sevginizi araçsallaştırmış oluyorsunuz. Bunu yaparken yukarıdaki gibi bir söz kullanmanız, Z kuşağı için çok da anlamlı değildir. Çünkü bu kuşağa göre teknolojik aletler zaten olması gereken materyaller bu sebeple sizler çocuğunuzun temel ihtiyaçlarını ve uygun teknolojik materyallerini sağlayarak kendisiyle açık iletişim kurmaya ve tam olarak ne beklediğinizi yansıtmaya çalışmalısınız.
BİR BİREY YETİŞTİRDİĞİNİZİ FARK ETMELİ SEÇENEKLER SUNARAK KARAR HAKKINI ÇOCUĞUNUZA VERMELİSİNİZ.
X ve Y kuşağının ilk zamanlarını kapsayan dönemlerde hâkim olan otoriter aile modelleri Z kuşağı ile artık önemini yitiriyor. Demokratik aile tutumları ile çocukların fikirlerini özellikle çocukların kendi hayatlarına dair karar vermeleri önemli bir aşamaya geçiyor. Çocukların sağlıklı özgüven oluşturmasının da temelinde tamamen karar verebilme özgürlüğü yatıyor. Bu sebeple lütfen çocuklarınızın karar verebilme özgürlüğünü sağlayın. Gerekirse seçenekler sunun, o seçenekler arasında seçim yapabilmelerine yardımcı olun.
BEN DİLİ Mİ? SEN DİLİ Mİ? BİZ DİLİ Mİ?
Ebeveynlikte kullanılan dil, son zamanlarda çok tartışılan konulardan bir tanesidir. "Şunu yap ya da bunu getir" gibi cümleler yerine "bana masayı toplamamda yardım etmen çok hoşuma gider" cümlesi, Z kuşağının iletişim cümlesidir. Dolayısıyla bu kuşakla iletişim kurarken ben ile başlayan cümleler daha anlaşılır olacaktır. Örneğin; "Sen ders çalışmıyorsun, sen sorumluluklarını yerine getirmiyorsun" yerine "ders çalışmıyor olman ve evdeki sorumluluklarını yerine getirmiyor olman beni çok üzüyor" şeklindeki bir cümle sizin hissettiğiniz duyguya odaklanacağından Z kuşağını etkileyecektir. "Bu sorunu birlikte çözelim mi?" gibi bizli bir cümle de iletişiminizi oldukça güçlendirecektir.
Çocuğuyla özellikle bu yaşlarda iletişim kuramayan ebeveynler, lütfen iletişim dilinizi belirleyin. Sizin zamanınızdan farklı olarak ilerleyen süreçlerle bir an önce uyumlanın ve Z kuşağı çocuğunuzla açık iletişim kurmaktan hiç çekinmeyin.
Unutmayın Z kuşağının en önemli özelliklerinden bir tanesi açık iletişimi tercih etmeleridir. Teknolojinin içine doğan bu kuşak aynı bilgisayar oyunundaki gibi hemen her şeyi anında algılayıp görmek isterler. Dolayısı ile bu kuşak için beklemek ya da sabretmek çok anlaşılır kavramlar değil. Sorun varsa hemen açıkça konuşun ve çözmelerine izin verin.
PRATİK ALANDA BECERİ GELİŞTİRMELERİNİ SAĞLAYIN.
İnternet ortamında her türlü bilgiye kolayca sahip olabilen bu kuşağı, klavyenin başından kaldırıp hayata katabilmek için etkinlikler üretin. Hareket etmelerini sağlayın.
SÖZÜN ÖZÜ;
Sizler bu kuşağa, balık zaten vermeyin, önce balık tutma videolarını izletin, takipçi sayısı çok fazla olan balıkçıları gösterin sonra oltasını verip balık yakalamasını bekleyin. Yakaladığı veya yakalayamadığı balık için de taktir edip kısa bir reels videosu çekin, işte size mutlu bir Z kuşağı bireyi…