Adel dentalle Güney Kore’deki Biotem implant fabrikasını ziyaret etmek için yola çıktık. 10 saatlik uçuş alışkın olmadığımız bir durumdu, oturmaktan yorulduk. Üzerinden geçtiğimiz Türki Cumhuriyetlerinin çorak stepleri gerçekten çok üzücüydü. Su yok ağaç yok tarım yok yerleşim yok milyonlarca hektar atıl arazi öylece duruyordu. Kore de 6 saat farkı dengemizi bozdu uyumakta zorlanmıştık.
Genel değerlendirecek olursak; muhteşem bir ülke belki de dünyanın en iyisi,6 şeritli yollar trafik kurallarını uyum tam, kimse kimsenin önüne geçmiyor korna basma yok çöp atma yok, sağ şeride geçmek isteyen 1 km geriden şeridine geçiyor bizim gibi son anda araya girmeye çalışmıyor.
Her yer yem yeşil orman halı gibi yayılmış park bahçe bakımları muhteşem. Etrafta çöp kovası, konteyneri yok, elimdeki çöpü cebime koyup otelde attım. Kore savaşında şehit olan 456 Türkünde bulunduğu şehitliğe gittik, tril tril ve çok temizdi insanları çok saygılı kimse kimseyle konuşmuyor. Herkes tek, turist hariç gurup gezme gürültü patırtı yok. Araçlar son model kendi üretimleri Kia ve Hundai, Samsung ve LG markaları her yerde. Türklere karşı çok saygı ve sempatileri var.
Türk olduğumuzu duyan gelip konuşmaya çalışıyor. Modern ve yüksek binalar çok fazla, yüksek teknolojiyi kullanıyorlar. Turizm çok az. Sığınmacı hiç yok yabancıyı almıyorlar güvenlik çok iyi hiç polis olay ve kaza görmedik 1 haftada.
1950’de Kore Savaşı’nda Türkler bu ülkeyi kurtarmıştı,1960 da Almanya savaştan çıktı Türkiye yardım etti ve bu ülkeler şuan dünyanın en güçlü ilk 3 ülkesiyken Türkiye hala 2. Dünya ülkesi olarak kaldı. Asayiş bozuk, kontrolsüz saçma sapan cinayetler tehditler alıkoymalar şiddetler yaşanıyor. Sığınmacı çöplüğüne döndük en kalifiye eğitimsiz tehlikeli cahil sığınmacı bizde.
Suriyeli Iraklı Afgan Pakistan Afrikalı burada ülke yol geçen hanı gibi oldu. Sığınmacı çöplüğü oldu ülkem. İstanbul dünyadaki mafyaların uyuşturucu baronlarının merkezi oldu. Şehirlerimiz Afganistan şehri gibi kalitesizleşti. Asayişte Meksikayı Kolombiyayı geçtik. Sokaklarda can güvenliğimiz yok her an bir sapık saldırır kör kurşuna gidersin, gaspa uğrarsın, tecavüz kaçınılmaz, 3 çocuk bir araya gelip mafya olup milleti haraca kesiyor.
Anneler çocuklarının öldürülmesine tecavüz edilmesine seyirci kalıyor.10 yaşında çocuklar artık uyuşturucu kullanmaya başladı. Devletin kurumları rüşvetle, usulsüzlükle tehditle iş adamlarına çökerek yetkisini kötüye kullanarak anılır oldu. Savcılar tehdit ediliyor, polisler zevkine bıçaklanıyor öldürülüyor. Ülkem gittikçe bataklığa sürükleniyor ve buna da kimse dur demiyor.
Bu sonuç çok kişiyi götürecektir ama bu ülke her zaman yeni Kahramanlar bulur ülkesini, milletini özünden çok seven, ülküsü yükselmek ileri gitmek olan ve varlığını Türk varlığına emanet edecek.