Haber/ Ceren Seyran İnan
İstanbul Üniversitesi’nde saat 9’u 5 geçenin meşum haberi duyulmuş… Hukuk Fakültesinde ders veren bir Alman profesör var, o da olayı duymuş, şaşırmış. Derse girsin mi, girmesin mi bir türlü karar verememektedir. O sırada aklına rektöre müracaat etmek gelir. Kalkar ve rektörün yanına gider. Aralarında şu konuşma geçer:
-“Efendim, mütereddidim. Acaba ne yapsam?”
Rektör cevap verir:
-“Sizde böyle büyük bir adam ölünce ne yaparlarsa, onu yapın.”
İşte o zaman Alman profesör kollarını iki yana sarkıtarak:
-“Bizde bu kadar büyük bir adam ölmedi ki…” der.
“Beni görmek demek, behemehal yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.”