Haber / Ceren Seyran İnan

Son dönemde arka arkaya gelen cinayet haberleriyle birlikte medyada gözler önüne serilen video ve fotoğraflar uzmanları harekete geçirdi. Cinayet, taciz, çocuk istismarı, patlama ya da kesici aletler içeren görüntülerin bireyler ve toplum üzerinde kalıcı etki bırakacağına dair uyarılarda bulundu. Sıkça rastlanan görüntülerin toplumda kanıksamaya ve normalleşmeye neden olabileceğini de belirten uzmanlar, uyku ve yemek düzeninde bozulma, kaygı, korku, depresyon gibi durumları da tetikleyeceğini söyledi.

“Çocuklar uzak tutulmalı”

Çocukların da internet ve sosyal medya uygulamalarına erişiminin çok kolay olabileceğine dikkat çeken psikologlar, şiddet ve vahşet içerikli herhangi bir görüntünün çocuklara ulaşmaması konusunda uyarıyor. Çocukların gelişim sürecine dair uyaran uzmanlar, “Çocuklarda tablo çok daha vahimdir. Şiddet, vahşet, işkence görüntüleri ile sık sık karşılaşan çocuk zamanla bu davranışları kafasında meşrulaştırır, davranım bozuklukları geliştirebilir, bununla birlikte muhakeme yeteneği, empati kurma gibi becerilerinde olumsuzluklar meydana getirebilir ilerleyen dönemlerde şiddete meyilli bir kişilik yapısı geliştirebilir. Bunun dışında çocukluk çağı anksiyetesi, korkulu rüyalar, uyku bozuklukları gibi pek çok problemin ortaya çıkmasına da zemin hazırlayabilir” diyerek kişilik gelişimine dikkat çekiyor.

Yetişkinleri de çocuklar kadar etkiliyor

MSK’ya para cezası! MSK’ya para cezası!

Ortadoğu’da yaşanan savaş, ülkede gerçekleşen kadın ve çocuk cinayetleri gibi konuların sosyal medyada kapladığı alanda görüntülerin şiddete teşvik edebileceğine de dikkat çeken uzmanlar, bu tip durumların her gün yaşanabilir olarak kabul görmesine de neden olabileceğini vurguluyor. Çocuklar kadar yetişkinlerin de farklı derecelerde etkilenebileceğini söyleyen psikologlar, “Yapılan pek çok araştırma göstermektedir ki gerek çocuklarda gerekse de yetişkinlerde şiddet içerikli videoların izlenmesi pek çok psikolojik problemin gelişmesine neden olabilmektedir. Yetişkin bireylerde anksiyete duygusunun artmasına, fobilerin gelişmesine, duygu ve davranış bozukluklarına sebebiyet verirken ilerleyen safhalarda aşırı öfke ile birlikte şiddete yatkınlığın artmasına neden olabilmektedir” yorumunu yapıyor.

Muhabir: Ceren Seyran İnan