İzmir’in Tire ilçesinde, 195 yıllık Necippaşa Kütüphanesi Türkiye’nin önemli, paha biçilemez el yazma ve basma eserlerini bünyesinde barındırıyor. Asırlık özel bir kapıdan giriş yapılarak asırlık anahtarıyla açılan kütüphane 7/24 korunurken, adeta kitap hazinesini andıran kütüphanedeki en eski eser ise 860 yaşında.

Tire ilçesinde, 195 yıllık asırlık Necippaşa Kütüphanesi Türkiye’nin önemli el yazmalarına, basma eserlerini ev sahipliği yapıyor. 1826 yılında inşaatına başlanan, 1829 yılında hizmete açılan kütüphanede; Türkçe, Arapça ve Farsça ağırlıklı 5 bin 300 eser özenle korunuyor.

En eski kitap 860 yaşında

Yarasa Adam’dan nefes kesen atlayış Yarasa Adam’dan nefes kesen atlayış

Tire Necippaşa Kütüphanesinde en eski kitap ise 860 yaşında. Kütüphane yine; 765 yıllık, 600 yıllık, 500 yıllık nadide eserlere de ev sahipliği yaparken, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sallallâhu aleyhi vesellem) Sakal-ı Şerifi de kütüphanede yer alıyor ve özel günlerde ziyarete açılıyor.

Asırlık kapıdan, asırlık anahtarla giriş, ortama özel iklimlendirme

Asırlık bir kapıdan özel bir anahtarla içeri giriş yapılan kütüphaneyi 7/24 güvenlik görevlileri korurken, Türkiye’nin en önemli paha biçilemez eserlerinin yer aldığı kütüphane ziyaretçilerinde ilgisini çekiyor. İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne bağlı kütüphanede, asırlık kitapların rutubetten etkilenmemesi ve korunması amacıyla özel bir iklimlendirme sistemiyle ortamın sıcaklığı 18 derecede sabit tutuluyor. İki bölümden oluşan ve sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş tek kubbeli kütüphane, mimari yapısıyla dikkat çekerken, araştırmacılarda sürekli kütüphanedeki kaynaklardan yararlanıyor.

Dijital olarak eserlere ulaşılabiliyor

Tire Necippaşa Kütüphanecisi Ahmet Kılıç, 195 yaşındaki kütüphane hakkında bilgi verdi. 5 bin 300 kitabın kütüphanede yer aldığını ifade eden Kılıç, “2 bin yazmamız var ve 3 bin 300 matbu eserimiz var. Yazma eserlerimizin tamamını dijitalize ettik. Dijital formlar üzerinden araştırmacılarla da ücretsiz paylaşıyoruz; fakat kütüphanemizdeki kitaplar fiziksel olarak kullanıma kapalı. Vatandaşlarımız ziyaret edebiliyor. Müze-kütüphane hizmeti veriyoruz” dedi.

Çıplak elle dokunulmuyor, sadece eldiven yardımıyla

Kitaplara çıplak el ile değil eldiven ile dokunulduğunu ifade eden Ahmet Kılıç, “Kitaplarımıza fiziksel olarak dokunmuyoruz. Bu aslında karşılıklı; çünkü bu kitaplar yüzyıllara dayanan bir geçmişten geliyor. Beraberlerinde bizim bugün bilmediğimiz mikropları da, bakterileri de barındırıyor olabilirler. Hem onların bize bulaşmaması hem de bizim elimizdeki bakteri ve mantarların bulaşmaması için eldivenle müdahale ediyoruz. Uluslararası standartlarda kitapların; 18 derece sıcaklık, yüzde 45-50 bağıl nem oranında sabit tutulan bir ortamda tutulması gerekiyor. Biz de bu uluslararası şartları sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

Kütüphaneci Ahmet Kılıç, en eski kitaplar hakkında da bilgi vererek, şöyle konuştu:

“Necip Paşa Kütüphanesi envanterindeki en eski kitap 860 yaşında. İbn-i Sina’nın El-İşârât adlı kitabının Türkiye’deki en eski nüshasını barındırıyoruz. Bu kitap felsefe ve mantık tarihinin önemli dönüm noktalarından birisidir. Aynı zamanda yine İbn-i Sina’nın tüm bilimlerin felsefesini yaptığı Kitabü’ş-Şifa’nın Fatih Sultan Mehmed’e sunulan nüshası; yani kütüphanemizin en önemli eserleri arasında. Aynı zamanda tıp nüshaları, 600 yıldan bu yana bu coğrafyada yazılan ilk Türkçe tıp kitaplarının en eski nüshalarına ev sahipliği yapıyoruz. Kütahyavî Mehmet Efendi’nin yazımına Medine-i Münevvere’de başlayıp, İstanbul’da tamamladığını bildiğimiz ve tezhip sanatlarının ve hat sanatlarının çok iyi örneklerinin birisi olan Kur’an-ı Kerim nüshasına da ev sahipliği yapıyoruz. Necippaşa, Osman Devleti döneminde bir devlet adamıdır. Kütüphanemiz, bu nedenle onun adını taşımaktadır.”

Kaynak: iha