Izmir

Schumann hayranlığı albüm getirdi

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ SANAT VE TASARIM FAKÜLTESİ MÜZİK BÖLÜMÜ DR. ÖĞRETİM ÜYESİ BAŞAR CAN KIVRAK ÇOCUKLUĞUNDAN BERİ HAYRANI OLDUĞU ROBERT SCHUMANN’IN ÇOĞU ÜLKEMİZDE İLK KEZ KAYDEDİLEN SOLO PİYANO ESERLERİNDEN OLUŞAN İLK ALBÜMÜNÜ MÜZİKSEVERLERİN BEĞENİSİNE SUNDU.

Abone Ol

Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Başar Can Kıvrak çocukluğundan beri hayranı olduğu Robert Schumann’ın çoğu ülkemizde ilk kez kaydedilen solo piyano eserlerinden oluşan ilk albümünü müzikseverlerin beğenisine sundu.

Radyo Borusan Klasik tarafından ayın yorumcusu (Ocak 2025) olarak seçilen, ülkemizin başarılı piyanistlerinden Başar Can Kıvrak, ilk albümü Director’s Cut ile müzikseverlerle buluştu. Albüm, Robert Schumann’ın dört ikonik eserini içeren eşsiz bir koleksiyon sunuyor. Director’s Cut adını taşıyan albüm, Ada Classical etiketiyle tüm dijital platformlarda yerini alırken, bu ay içerisinde CD olarak da müzik mağazalarında satışa sunulacak.

Kendi deyimiyle müziğe geç sayılabilecek bir yaşta başlayan ve müzik kariyerinde başarılı bir çizgi izleyen Dr. Öğretim Üyesi Başar Can Kıvrak, piyanoya başlama hikayesini şöyle anlattı: “10 yaşında piyanoya başladım. Sonra 3 yıl tamamen bıraktım. Ortaokulu bitirdikten sonra 15 yaşında tekrar piyanoya devam etme kararı aldım ve aileme piyanist olmak istiyorum dedim. Güzel sanatlar lisesine girdim. 1 yıl orada okuduktan ve Emre Şen’le çalıştıktan sonra Bilkent Üniversitesi Müzik Hazırlık Lisesi’ne geçtim. Burada Namık Sultanov’la çalıştım. Sonrasında Gülnara Aziz’in sınıfına girdim. 2004 yılında girdiğim Bilkent Üniversitesi MSSF Piyano Bölümü’nü 2008 yılında bitirdim. Lise ve lisans eğitimimi Bilkent Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra 2008 yılında girdiğim Moskova Çaykovski Devlet Konservatuvarı’na girdim, altı yıl Moskova ‘da kaldım.”

Schumann’a adanmış bir kariyer

Piyanoya başladığı ilk dönemlerden itibaren Schumann’a büyük bir hayranlık duyduğunu belirten Dr. Öğt. Üyesi Başar Can Kıvrak, “Ünlü besteciye duyduğum hayranlık dünyada Schumann’ın en başarılı icracılarından biri olan Eliso Virsaladze ile yolumun kesişmesini sağladı. Aslında Moskova’ya gitme nedenim Eliso Virsaladze’dir. Virsaladze ile Schumann’ın birçok eserini çalıştım. Her kaydı, her konseri dinlediğinizde orada icracı ile bir bağ kuruyorsunuz. Bu bağ bazen çok derin olabiliyor. Bu beğeniden daha öte bir şey. Piyanistlerle olduğu gibi bestecilerle de bir bağ kuruyorsunuz. Benim açımdan bu bestecilerin başında Schumann geliyor” dedi.

Albümün 3 yıllık bir çalışma sonucu ortaya çıktığını anlatan Dr. Öğretim Üyesi Başar Can Kıvrak şunları söyledi: “Albüm 3 yıllık özenli bir çalışma sonucunda dinleyici ile buluştu. Her aşamasında bizzat yer aldım. Schumann’ın onlarca solo piyano eseri var ancak ben programlarımda da bilinen bestecilerin daha az bilinen eserlerini çalmak ve bu eserleri dinleyici ile buluşturmayı seviyorum. Bu albümü kendi hayatımdan bir parça olarak görüyorum. Albümde en derin bağ kurduğum eserlere yer verdim. Albümde 3 no’lu piyano sonatı var. Eser yayınlanmış ve esere bazı nedenlerle müdahale edilmiş. 5 bölümlük eser 3 bölüme düşürülmüş. Tam 17 yıl sonra besteci bir bölüm daha eklemiş ve son olarak 4 bölüm olarak yayınlanmış. Bütün dünyada böyle çalınıyordu. Ben eseri Schumann’ın ilk bestelediği haliyle çaldım. Albümün adının Director’s Cut olmasının sebebi, bu piyano sonatının eserden çıkarılmış bölümlerin de eklenerek genişletilmiş versiyonuyla yer alıyor olması aynı film endüstrisindeki “director’s cut” gibi. Bu versiyon eserin dünyadaki tüm kayıtları arasında bile yalnızca birkaç albümde karşımıza çıkıyor. Benim albümüm bu haliyle çalınan sayılı örneklerinden biri olma özelliğini taşıyor.”