SAVAŞI KİMLER İSTER…

Abone Ol

Gazze’de savaş, Ukrayna’da savaş…

Yıkım, ölüm ve acı. Hepsi de insanın bitmeyen hırs ve ihtiraslarının dışa vurumu.

Savaş ortamını yaratmak, haklılığını öne sürerek savaşı savunmak, ganimet elde etmek için savaş ortamını yaratmak amasız, fakatsız bir insanlık suçudur.

Kimden gelirse gelsin şiddeti savunmak, terörü savunmak, savaşı savunmak da amasız, fakatsız insanlık suçudur.

Gazze’de, Ruan'da da, Ukrayna’da, Vietnam’da, Halepçe’de ve dünyanın birçok yerinde katliamlar yaratan ahlaksız korkak liderler, hırsını aklının önüne almış vicdansız yönetenler, ganimet uğruna alan kapmaya çalışan güçlü devletlerin oyun kurucuları ve ortakları, hep birlikte insanlık suçu işlemektedirler.

Fillerin savaşında ezilen çimleri korumanın yolu; insanlık kimliğinden uzaklaşmış ruhsuz ahlak yoksunlarına karşı, iyi ruhların etkili bir güç birliğine ihtiyaç var.

Irkçılık temelinde gelişen milliyetçilik ve şovenizmin ne derece kötü bir ruh hali olduğu, yaşanan savaşlar ve gösterilen amaçsız tepkilerle de kendini gösteriyor.

Hele Arap topluluklarının sinmiş, umursamaz, cehalet kokan suskunlukları ise ayrı bir trajedi.

Kafeleri, restoranları basıp insanları rahatsız etmeden, düşman üretimi deyip ve para verip sokağa dökme cehaletine bulaşmadan, herkes kendi alanında birliktelik oluşturarak, savaşın insanlık suçu olduğunu yüksek sesle dile getirebilmeli.

Bu ses spor alanında, müzik alanında, bilim alanında, medya ve sosyal yaşamın her alanında dile getirilebilir.

Dünyanın iyiye doğru gitmediği konusunda herkes hemfikir.

Ama bu kötü gidişata dur diyebilecek temiz yüreklerin azımsanmayacak kadar güçlü olduğu da bilinmektedir.

Bu güçlü temiz yürekler; dünyayı ideolojilerin, dinlerin, partilerin, kişilerin kurtarmayacağına da inanıyorlar.

Sevginin, huzurun, insan yaşamına uygun konforlu ve onurlu yaşamın, çevre bilinci ekseninde kalkınmanın yolunu açacak olanların da; bu temiz yürekli iyi insanlar olacağı da unutulmamalıdır.

Bu umutlu bakış ve gayret; iyi insanların çoğalması ve yaşamın her alanında etkin ve yetkin duruma gelmesini de sağlamaktadır.

Bu etkinlik ve yetkinlik; sevginin gücünü, saygının erdemini, ahlakın değerini, ailenin önemini, empatinin insanlık kimliğini olgunlaştırma gücünü kullanabilen iyi insanların çoğalmasına bağlı.

Dünyadaki nimetler tüm insanlara yetecek kadar var.

Hırs ve ihtiraslarının esiri olmuş ruhsuzların ağırlaştırılmış cenderesi altında yokluk, yoksulluk ve acılar çoğalarak devam ediyor.

Ancak; iyi ve duyarlı insanların çoğalması, etkin ve yetkin olması ile dünya huzura kavuşabilir.