Haber / Ceren Seyran İnan
Mersin Tabip Odası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Dev Sağlık-İş, Genel Sağlık İş Sendikası, Hekim Birliği Sendikası, Mersin Aile Hekimleri Derneği (MAHDER), Mersin Aile Sağlığı Çalışanları Derneği (MASÇAD), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Tabip Sen’den oluşan sağlık örgütleri ‘Vergide adalet’ başlıklı eylemleri için ortak açıklama yaptı.
“Yenidoğanlar ölürken bu denetimleri neden yapamadınız?”
Sağlık örgütleri adına açıklama yapan Mersin Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Dr. Olgan Çavdar, Maliye ve Sağlık Bakanlıklarının taleplerine kayıtsız kaldığını savunarak, 18 şehir hastanesinin, Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinin yüzde 10’unu tükettiği bilgisini paylaştı. Sağlık Bakanı’na sorular soran Çavdar, “Aylardır bizden aldığınız vergileri bize harcamanızı talep ediyoruz. Sağlık Bakanı’na soruyoruz: Şehir hastanelerinin müteahhitlerine ayrılan bütçe, aşı almaya neden yetmiyor? Aile hekimlerine bir ‘eziyet yönetmeliği’ çıkardınız. Aile hekimliğine ayırdığınız bütçeyi keserek daha çok çalıştırmanın formülünü arıyorsunuz. Bu formülleri şehir hastaneleri için neden yapamıyorsunuz? 5-6-7 Kasım’da üç gün iş bıraktık. Sadece İstanbul’da 6 bine yakın denetim yapıldı. 8 yıl İl Sağlık Müdürlüğü yaptığınız İstanbul’da yenidoğanlar ölürken bu denetimleri neden yapamadınız?” ifadelerini kullandı.
“Formülleriniz ve tercihleriniz hep bir avuç zenginden yana”
Ekonomik krizle birlikte vatandaşların ilaç alamadığını belirten Çavdar, “Her gün çocuğuna ateş düşürücü almak için para denkleştirmeye çalışan insanlarla karşılaşıyoruz. Sağlık Bakanı ise ‘Ateş düşürücü reçetesi yazmayın, ücretinizi keseriz’ diyor. Siz kimin reçetesine, ne amaçla karışıyorsunuz? Bu ilaçların cepten ödenmesini mi istiyorsunuz? ‘Bir de eczane zincirleri kuralım’ mı diyorsunuz?” dedi.
2-6 Aralık 2024 tarihlerinde 5 günlük iş bırakma eylemi yapacaklarını belirten Çavdar, “Toplumun sağlık hakkı için yaşam koşulları herkese ayrımsız olarak yeterli ve tam olarak kamu olanaklarıyla sağlanmalı; sağlık hizmetleri ticari ortamdan arındırılmalı ve herkese eşit şekilde ücretsiz olarak sunulmalıdır. Tüm sağlık çalışanlarına güvenceli iş, güvenli ortamda, emekliliğine yansıyacak tek kalemden oluşan, performansa dayalı olmayan, insanca yaşamaya yetecek kadar ücret ödenmelidir. Bugün Türkiye’nin dört bir yanından 38. defa sesleniyoruz: Sağlık ve ekonomi politikalarınız en büyük halk sağlığı sorunumuz haline geldi. Formülleriniz ve tercihleriniz hep bir avuç zenginden yana. Sağlık çalışanları tükeniyor, bebeklerimiz ölüyor; sadece yoğun bakımlarda değil, aşı olmadığı için de bebeklerimiz ölüyor. Çocuklarımız okul yerine işe gidiyor, beş çocuktan biri çalışıyor” sözlerini kaydetti.
Son olarak haftalardır devam eden eylemlerinde yineledikleri taleplerini sıralayan Çavdar, şunları paylaştı:
“Bizden topladığınız vergilerle bizim için okul, kreş ve aile sağlığı merkezi yapmanızı istiyoruz.
Bizden topladığınız vergileri bizim refahımız için harcamanızı istiyoruz. Yoksulluk sınırının üstünde bir gelir talep ediyoruz.
Emeklilikte açlık sınırı altında maaşa mahkum olmayacağımız bir ücretlendirme talep ediyoruz.
Artan vergi dilimleri nedeniyle her ay maaşımızın azalmasını istemiyoruz.
Sabit gelirlilerden yüzde 35’e varan vergi kesintileri yerine en fazla yüzde 15’e sabitlenmiş vergi kesintisi talep istiyoruz.”