Haber / Barış Çoban
Birlik ve Dayanışma Sendikası Başkanı Dr. Derya Mengücük, Eskişehir ve Mersin’de sağlık çalışanlarına yönelik saldırılara ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Sağlık çalışanlarının sürekli ölümle burun buruna bırakıldıklarını söyleyen Başkan Mengücük, "Hastalar ve sağlık çalışanları, toplum sağlığını önceliğini kaybeden sağlık hizmetinin sorunları ile baş başa bırakılmış, terkedilmiş halde. İnsan sağlığı söz konusu olduğunda en birincil koşullardan olan karşılıklı saygı ve güven bizzat siyasi otorite tarafından bozulmuş durumda. Yetkililerin şiddete yönelik çözüm bulmaya, önlemeye niyetleri yok" dedi.
“Usulsüz istekleri yerine getirmeyince darp ediliyoruz”
Eskişehir’de bir aile hekiminin, oğluna rapor vermediği gerekçesiyle bir anne tarafından saldırıya uğradığını, Mersin’de ise yine bir hasta yakını hemşireyi boğmaya çalıştığını ve doktoru darp ettiğini belirten Başkan Mengücük şöyle konuştu: “Hastalar ve sağlık çalışanları, toplum sağlığını önceliğini kaybeden sağlık hizmetinin sorunları ile baş başa bırakılmış, terkedilmiş halde. İnsan sağlığı söz konusu olduğunda en birincil koşullardan olan karşılıklı saygı ve güven bizzat siyasi otorite tarafından bozulmuş durumda. Yetkililerin şiddete yönelik çözüm bulmaya, önlemeye niyetleri yok.
Hasta ile hekim, hasta ile sağlık çalışanları arasına reformlarıyla sızan siyaset; 'memnuniyet' önceliği ile mesleki bilgi ve deneyimin, tıbbi ve bilimsel gereklerin ve hatta yasaların yok sayılmasına neden oluyor. Her talebin yerine getirilmesi gerektiği gibi bir algıyı teşvik ediyor. Sonuç olarak uygunsuz ve yasal olmayan talepler, usulsüz istekler, tıbben uygun olmayan ısrarlar yerine getirilmeyince küfür, hakaret, darp ve cinayete dönüşüyor. Taleplerin reddi yasal, mesleki ya da tıbbi nedenlerden değil de sanki hekimin, sağlık çalışanın keyfi isteği zannediliyor.
“Sorunları çözmeye niyetleri yok”
En son Eskişehir ve Mersin’de Aile Sağlığı Merkezlerindeki meslektaşlarımızın maruz kaldığı korkunç şiddet aynı şekilde uygunsuz talebin reddi ve mesleki, insani mahremiyeti sağlama çabası. Burada sadece işini, mesleğini yasalara uygun, doğru ve titizlikle yapmaya çalışan bir hekim ve bir hemşire var. Fakat ne yazık ki sadece bundan dolayı canlarına kastedilip darp ediliyor. Mersin’de sabah sağlıkla işine gelmiş hemşire, akşam evine öldürülmeye teşebbüs edilmiş, boynunda elle boğulma izleri, darp izleri ve psikolojik olarak darmadağın, canını zor kurtarmış olarak dönüyorsa bunun sorumluları sağlıkta şiddet için henüz gerekli önlemleri almamış idari ve siyasi yetkililerdir, Sağlık Bakanlığı’dır.
Sağlık’ta şiddet toplum sağlığı tehdidi haline geliyor. Çözüm var. Acilen çözüme ihtiyaç var. Bu konuda iletişime hazır meslek örgütleri, sendikalar var. Ancak Sağlık Bakanlığı’ndan hiçbir adım yok. Sendikamızın da görüşme isteklerine yanıt yok. Sorunlar belli, çözebilecek olanlarda o niyet yok."
