Haber / Ceren Seyran İnan
Yenişehir Belediyesi ile İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğiyle 2021 hayata geçirilen Değirmençay Safran Yetiştiriciliği Projesi kapsamında üretilen safranın hasadı bu yıl da gerçekleştirildi. Yenişehir’de üretimine ilk kez 4 yıl önce başlanılan safran, üreticiler için yeni bir gelir kaynağı oldu. Safran hasadının yapılmasının ardından gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Türkiye’nin en çok safran üreten bölgelerinden biri olabileceklerinin altını çizdi. Bölgede safran üretimi yapan Ahmet Ata, projenin başlangıcından bugüne dek başardıklarını, üretim zincirini nasıl oluşturduklarını, alternatif tarımı nasıl öncelediklerini Mersin Haber Merkezi’ne anlattı.
“Kadın üretici arkadaşımızla el ele verdik”
“İdealimizi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz”
“Göle atılan ilk taşın halkasını oluşturduk”
Alternatif tarım seçenekleri ile kazancın nasıl artırılabileceğini anlatan üretici Ata, “Ben bunları satabilirsem 1 milyon para kazanmış olacağım. Göle atılan ilk taşın halkasını oluşturduk. 1 ton soğan alırsak aynı yere 250 kilogram dikeceğiz, kalan 750 kilogramı da ek 3 dönüm arazi alarak oralara ekeceğim böylece tamamını değerlendirmiş olacağız. 4 dönüm arazi olduğunda yılda 2-2 buçuk kilogram arasında safran elde etmiş olurum. Bu yılki fiyatlarında gramı 400-450 lira arasında. 1 dönüm araziden çıkacak 600 gram safranla 240 bin lira kazanılıyor. Bunun içinde işçi masrafları var sadece. Su, ilaç, gübre istemiyor. 4 dönüme çıkardığım zaman ticaretine o zaman başlayacağım” sözleriyle değişen üretim teknikleriyle kazancın eşgüdümlü arttığını ifade etti.
“Gençlerin ufkunun açılması lazım”
Alternatif tarım projelerini gençlere, yeni nesillere aktarabilmenin ve onların ufkunun açılmasının öneminin altını çizen Ata, “Ben gençleri kahvehaneye topluyorum. Ürettikleri ürünlerden ne kazandıklarını soruyorum. Onlar meyve ve sebze çeşitlerine dair günün fiyatlarına göre kazandıklarını anlatıyorlar. Giderlerini soruyorum. Gübre, ilaç diğer giderler anlatıyorlar. Ellerine ancak 15-20 bin lira kalıyor. Değişime ayak uydurmaları gerektiğini, modern çiftçiliğin ne olduğunu, gelişen teknolojiyi yakalamamız gerektiğini anlatıyorum. Onlar da bana ne kazandığımı soruyorlar. Bu konuşmaları yaptığımızda safranın kilogramı 80 bin liraydı. İki yıl önce bu şekilde ne kazandığımı anlattım. Babam yıllar önce dedemin yaptığı narenciye işiyle uğraşmış, başka değişime gidememiş, ufku açık değil. Babamızdan bize miras kaldığında biz de önce bu işe başladık ama girdi maliyetleri o kadar yükselmiş ki. Bir de ürün satılmıyor pazarda. İşçi paraları, nakliye ücretleri, kendi masraflarım tüm bunlarla kalıyoruz öylece. İşte bu yüzden alternatif tarıma yönlendirmeye çalışıyoruz çocukları. Özellikle susuz tarıma. Küresel ısınmanın tüm dünya ülkelerine verdiği zarar, iklim değişikliği, yağmurların artık dengesizleşmesi, sel felaketlerinin olması doğanın getirdiği sonuçlar. İşte bundan dolayı susuz kalma riskiyle narenciye tarımında, set çekirdekli meyve tarımında düzenli sulama yapamıyoruz. Gençlere ‘Bu alternatif tarım seçeneklerine yönelin, hangisini yapmak isterseniz yapın’ diyorum. Gençlerin de ufkunun açılması lazım. Yenişehir Belediyesi ile yapılan meydan buluşmasında bunu dile getirdim. Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’ten de İlçe Tarım Müdürlüğü’nden de uzmanlarını göndermelerini, toplantılar almalarını istedim. Gençlerin aklının değişmesi, ufuklarının açılması için bu kurumlardan destek bekliyoruz” sözlerini kaydetti.