Haber / Ceren Seyran İnan

Yenişehir Belediyesi ile İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğiyle 2021 hayata geçirilen Değirmençay Safran Yetiştiriciliği Projesi kapsamında üretilen safranın hasadı bu yıl da gerçekleştirildi. Yenişehir’de üretimine ilk kez 4 yıl önce başlanılan safran, üreticiler için yeni bir gelir kaynağı oldu. Safran hasadının yapılmasının ardından gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Türkiye’nin en çok safran üreten bölgelerinden biri olabileceklerinin altını çizdi. Bölgede safran üretimi yapan Ahmet Ata, projenin başlangıcından bugüne dek başardıklarını, üretim zincirini nasıl oluşturduklarını, alternatif tarımı nasıl öncelediklerini Mersin Haber Merkezi’ne anlattı.  

“Kadın üretici arkadaşımızla el ele verdik”

Whatsapp Görsel 2024 11 12 Saat 10.10.24 1862D9D8Hazırladıkları projeye 2020 yılında başladıklarını söyleyen Ahmet Ata, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan ilana çıkan atıl arazilerin tekrar tarıma kazandırılması hibe teklif çağrısına bu proje ile yanıt verdiklerini anlatarak, başka bir kadın üretici ile işbirliği içinde ilerlediklerini aktardı. Projenin ilk sürecini anlatan Ata, “Hibe teklif çağrısı İl Tarım Müdürlüğü aracılığıyla gönderildi. 6 ay sonra projenin onaylandığını öğrendik. Projenin 100 bin liralık hibesi vardı. Bu hibe ile o dönemki safran soğanlarının alımını anca karşıladığı için Naile Boz isimli kadın üreticiyle birlikte 500 kilogram soğan aldık. Kadın üretici olması projeye eşitlik ilkesinden doğru artı değer kattı. Biz projeyi kazandıktan sonra ilk iş Yenişehir İlçe Tarım Müdürlüğü aracılığıyla yerleri tespit ettik. Toprak analizleri yapıldı. Projenin hazırlık aşamasında iki tane de katılımcının olması gerekiyordu. Bir ortak bir de iştirakçi kurum şeklinde. Yenişehir Belediyesi’ne projemizi anlattık. Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit projemizi kabul etti. Yenişehir Belediyesi bir dönüm benim ektiğim, bir dönüm de kadın üretici arkadaşımızın ektiği arazilerin tel örgüyle çevrilmesini sağladı. İştirakçi kurum olan Mersin Ziraat Odası da birer römork yanmış hayvan gübresi verdi. Hem önceki dönem oda başkanı Cengiz Gökçel’in hem de sonrasında görevi devralan Musa Yılmaz’ın destekleri ve yardımları bu şekilde oldu” diyerek geliştirme aşamalarını aktardı.

“İdealimizi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz”

Whatsapp Görsel 2024 11 12 Saat 10.14.16 52418875Üretim süreçlerine ve safran soğanlarını nasıl değerlendirdiklerine değinen Ata, “Diktiğimiz yıl dahil olmak üzere bu soğanların 4 yılda bir sökülmesi gerekiyor. Her yıl dikilen setler yanlarında 3 ya da 4 yavru verdiği için dördüncü yılında tekrar sökülüp yeni soğanları elde etmek gerekiyor. Çünkü her yeni çıkan yavru yeni bir soğan veriyor ve genişleyecek alan kalmadığında sökülmesi gerekiyor. Bu şekilde çıkan soğanları söküp ona göre kullanmak gerekiyor. Ya fazlasını satarak ya da arazi genişleterek değerlendirilebiliyor. Bizim bu bir dönüm arazide yaptığımız tamamen bir Ar-Ge çalışmasıydı. İdealimizi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bunun ticari bir yanı yoktu. Yılda 500-600 gram ürün alabiliyorduk. 2025 yılının mayıs ayında sökme işine girdiğimizde 1 ton soğan elde etmiş olacağım. Bu soğanların kilogram fiyatı bin lira. Zaten amacımız parayla soğan almak değil kendi soğanımızı üretebilmekti” dedi.

“Göle atılan ilk taşın halkasını oluşturduk”

“Burun tıkanıklığı” deyip geçmeyin “Burun tıkanıklığı” deyip geçmeyin

Alternatif tarım seçenekleri ile kazancın nasıl artırılabileceğini anlatan üretici Ata, “Ben bunları satabilirsem 1 milyon para kazanmış olacağım. Göle atılan ilk taşın halkasını oluşturduk. 1 ton soğan alırsak aynı yere 250 kilogram dikeceğiz, kalan 750 kilogramı da ek 3 dönüm arazi alarak oralara ekeceğim böylece tamamını değerlendirmiş olacağız. 4 dönüm arazi olduğunda yılda 2-2 buçuk kilogram arasında safran elde etmiş olurum. Bu yılki fiyatlarında gramı 400-450 lira arasında. 1 dönüm araziden çıkacak 600 gram safranla 240 bin lira kazanılıyor. Bunun içinde işçi masrafları var sadece. Su, ilaç, gübre istemiyor. 4 dönüme çıkardığım zaman ticaretine o zaman başlayacağım” sözleriyle değişen üretim teknikleriyle kazancın eşgüdümlü arttığını ifade etti.

“Gençlerin ufkunun açılması lazım”

Alternatif tarım projelerini gençlere, yeni nesillere aktarabilmenin ve onların ufkunun açılmasının öneminin altını çizen Ata, “Ben gençleri kahvehaneye topluyorum. Ürettikleri ürünlerden ne kazandıklarını soruyorum. Onlar meyve ve sebze çeşitlerine dair günün fiyatlarına göre kazandıklarını anlatıyorlar. Giderlerini soruyorum. Gübre, ilaç diğer giderler anlatıyorlar. Ellerine ancak 15-20 bin lira kalıyor. Değişime ayak uydurmaları gerektiğini, modern çiftçiliğin ne olduğunu, gelişen teknolojiyi yakalamamız gerektiğini anlatıyorum. Onlar da bana ne kazandığımı soruyorlar. Bu konuşmaları yaptığımızda safranın kilogramı 80 bin liraydı. İki yıl önce bu şekilde ne kazandığımı anlattım. Babam yıllar önce dedemin yaptığı narenciye işiyle uğraşmış, başka değişime gidememiş, ufku açık değil. Babamızdan bize miras kaldığında biz de önce bu işe başladık ama girdi maliyetleri o kadar yükselmiş ki. Bir de ürün satılmıyor pazarda. İşçi paraları, nakliye ücretleri, kendi masraflarım tüm bunlarla kalıyoruz öylece. İşte bu yüzden alternatif tarıma yönlendirmeye çalışıyoruz çocukları. Özellikle susuz tarıma. Küresel ısınmanın tüm dünya ülkelerine verdiği zarar, iklim değişikliği, yağmurların artık dengesizleşmesi, sel felaketlerinin olması doğanın getirdiği sonuçlar. İşte bundan dolayı susuz kalma riskiyle narenciye tarımında, set çekirdekli meyve tarımında düzenli sulama yapamıyoruz. Gençlere ‘Bu alternatif tarım seçeneklerine yönelin, hangisini yapmak isterseniz yapın’ diyorum. Gençlerin de ufkunun açılması lazım. Yenişehir Belediyesi ile yapılan meydan buluşmasında bunu dile getirdim. Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’ten de İlçe Tarım Müdürlüğü’nden de uzmanlarını göndermelerini, toplantılar almalarını istedim. Gençlerin aklının değişmesi, ufuklarının açılması için bu kurumlardan destek bekliyoruz” sözlerini kaydetti.

Muhabir: Ceren Seyran İnan