Kış aylarının gelmesiyle birlikte, Mersin’in kimi mahallelerinde havadaki dumanın yoğunluğu hissedilir derecede artmaya başladı. Özellikle soba kullanımının yaygın olduğu bölgelerde, bacalardan yükselen siyah duman sadece havayı değil, yaşam kalitemizi de tehdit ediyor. Hava kirliliği, görünmez bir tehlike gibi etrafımızı sararken, sağlığımız ve çevremiz üzerindeki etkileri ise çoğu zaman göz ardı ediliyor. Hava kirliliği, özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik rahatsızlıkları olan bireyler için ciddi bir tehlike oluşturuyor.
Hava kirliliği sadece sağlığımızı değil, çevremizi de tehdit ediyor. Sobadan çıkan duman, atmosferdeki karbondioksit miktarını artırarak küresel ısınmaya katkı sağlıyor. Ayrıca, bu kirlilik bitki örtüsüne zarar vererek tarımsal üretimi olumsuz etkiliyor. Sobanın yerine doğal gaz gibi daha temiz enerji kaynaklarının kullanımı teşvik edilmeli. Mersin gibi büyük bir şehirde altyapı çalışmaları hızlandırılmalı. Sobadan vazgeçilemeyen bölgelerde, daha az duman üreten yeni nesil sobaların kullanımı yaygınlaştırılabilir. Bacaların düzenli olarak temizlenmesi, zararlı gazların yayılımını azaltabilir. Şehir genelinde yeşil alanların artırılması, havanın doğal yolla temizlenmesine katkı sağlar. Tüm bunlar ufak dokunuşlarla gerçekleştirilebilecek hamleler.
Mersin’de soba dumanı kaynaklı hava kirliliği, hepimizin çözüm için elini taşın altına koymasını gerektiriyor. Daha temiz bir hava, daha sağlıklı bir yaşam anlamına gelir. Kış aylarında içimizi ısıtan sobalar, dışarıdaki havayı zehirlememeli. Hem bireysel hem toplumsal olarak alacağımız tedbirlerle bu sorunun üstesinden gelebiliriz. Çünkü temiz hava, herkesin hakkıdır!