Haber / Ceren Seyran İnan
‘Birlik İçin El Ele’ grubu adı altında açıklama yayınlayan Mersin Eczacılar Odası ve diğer bölge odaları ülkede ilaç bulunamamasına dair sorularını aktardı. “Sağlığın olmazsa olmazlarından ilaç, yoklarıyla yine ülkemizin gündeminde yer alıyor. Özellikle kronik hastalıklarda kullanılan ve çoğunluğu ithal kökenli ilaçlar bulunamıyor. Hastalar ellerinde reçeteleri ile, eczane eczane ilaçlarını bulmaya çalışırken, bir yandan eczacı da hastasına İlacını sunabilmek için çaba sarf ediyor. Hastalarımız belirli dönemlerde neden ilaç yokluğu ile karşı karşıya kalıyorlar?” diyerek ilaç yokluğunun altını çizen Eczacılar Odası, ilaca ayrılan payların sürekli gerilediğini belirtti.
“Hastalarımız yurtdışında kullanılan ilaçlardan mahrum”
Bilim ve teknolojinin ilerlemesiyle yeni oluşturulan ilaçların ülkedeki hastalarda kullanılamadığını söyleyen Eczacılar Odası, “Özellikle ilaç sektöründe yıllardır süren sözde tasarruf politikalarından olumsuz etkilenmemizin başka bir boyutu da bilimin ve teknolojinin geliştirdiği yeni ilaçların bizim insanımızın tedavisi için kullanılamamasıdır. Son 10 yılda küresel olarak üretilen 504 NAS’ın (yeni aktif madde) 404'ü Avrupa'da kullanıma sunuldu. 35 Avrupa ülkesi vatandaşlarının bu ilaçlardan ortalama kullanma sayısı 100 ilaç iken Türk halkının bu ilaçlara ulaşma oranı Avrupa ortalamasının yarısına bile yaklaşmamaktadır. Yani 404 ilaçtan ancak yüzde 12-13'ü ülkemizde kullanılabilmektedir” dedi.
“İlaç yokluğuyla yaşıyoruz”
İlaca ulaşabilmenin temel insan hakkı olduğunun altının çizildiği açıklamada, halkın sağlığının hiçe sayılmasına ve eczanelerin yok oluşuna sessiz kalmayacaklarını belirten Eczacılar Odası, şunları kaydetti:
“Temel insan hakkı olan sağlığın unsurlarından olan ilaç ulaşılabilir ve bulunabilir olmaktan hızla uzaklaşmaktadır. İnsanımızın ilaca ulaşamaması ve hastalıklarının tedavisi için yeni ilaç seçeneklerinden mahrum kalması, eczacının hastasına ilacını temin edememesi ve eczanesini ayakta tutmak için zorluklar içinde olmasının temel nedeni kamunun ilacın finansmanı ve fiyatlandırması için uyguladığı politikalardır. İlaç Fiyat Kararnamesi günün ekonomik koşulları ile uyumlu olmaktan uzaktır ve son yapılan güncellemeler enflasyon ve artan maliyetlerle birlikte eriyip gitmiştir. İlaca, yalnızca ekonomik gözlükle bakılmasının, ticari bir meta gibi yorumlanmasının sonuçlarını bugün ilaç yokluğuyla yaşıyoruz. Oysaki en pahalı ilaç, erişilemeyen ilaçtır. Bu nedenle insanımızın hak ettiği ilaç hizmetlerini alabilmesi, kronikleşmeye başlayan erişilemeyen ilaç sorununun temel çözümü için ilaca Sosyal Devlet İlkesi ile bakılması ve bütçeden OECD ülkeleri ortalamalarında pay ayrılması gerekmektedir.”