Haber / Ceren Seyran İnan
KESK bileşenleri ve Mersin Kadın Platformu’nun 11 Ekim Uluslararası Kız Çocukları Günü’nde düzenlediği açıklamada kadın cinayetlerine, tacize, şiddete dikkat çekilerek, kadınların yaşadıkları vurgulandı. KESK bileşenleri adına açıklama yapan Eğitim-Sen Mersin Şube yöneticisi Nermin Karasu, “Uygulanmayan yasalarla, hafif cezalarla cesaret bulan failler, yaşamlarımıza göz dikmeye devam ediyor. Binlerce suçluya, uyduruk aflarla sokaklarda dolaşan, her an suç işlemeye meyilli olanlara karşı, yaşamlarımızı savunmaya devam ediyoruz” diyerek kadınların korkarak yaşamasının ne demek olduğunun bilinmediğini savundu.
“2024 yılında en az 300 kadın cinayeti işlendi”
Bir arada dayanışma içinde olarak kadınlar ve kız çocuklarının etrafındaki korku iklimini ortadan kaldıracaklarını ifade eden Karasu, iktidar politikalarına değinerek; “İktidarın sürekli tekrar ettiği ‘şiddete sıfır tolerans’ sözlerinin ve ‘kadına yönelik şiddet azaldı’ iddiasının gerçekliği yansıtmadığı, her yeni kadın cinayetinde, kadına yönelik şiddete yapılan her ihmalde bir kere daha ortaya çıkıyor. Şiddete sıfır toleransın sonucu da sıfır oldu. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılan yıl 2021’de toplam 280 kadın cinayeti işlenmişken, 2022’de bu sayı 334’e, 2023’te ise 315’e çıktı. 2024 yılında bugüne kadar en az 300 kadın cinayeti veya şüpheli ölümü gerçekleşti” dedi.
“Cezasızlık politikasına son verin”
Kadına yönelik şiddeti önleyebilecek mekanizmaların saldırı altında olduğunu iddia ederek, kadınların haklarının pazarlık malzemesi yapılamayacağını kaydeden Karasu, kadınların taleplerini şu şekilde sıraladı:
“Önleyici, koruyucu ve caydırıcı mevzuatla, kadına yönelik şiddetten değil kadından yana bir ceza hukukuyla, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun’un tam olarak uygulanmasıyla, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik politikalar hayata geçirilerek kadına yönelik şiddetin önü alınabilir.
Ülkemizde 10 Eylül 2011 tarihinden bu yana yürürlükte olan, kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi ve çocuk istismarının önüne geçilmesine yönelik yaptırımları düzenleyen Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi etkin bir biçimde uygulansın.
Sığınma evlerinin sayısı artırılsın, şiddete uğrayan kadınlar tam güvenceye alınsın.
Cezasızlık politikaları son bulsun, faillere caydırıcı cezalar verilsin.”