Milli mücadeleden hemen önce Mustafa Kemal'in gelip kurtuluşun planlarını yaptığı Mersin'in tarihi dokusunu yansıtan önemli yapılarından olan Karamancılar Konağı, son dönemlerde gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarıyla adından söz ettiriyor. Gerek mimari özellikleri gerekse tarihi değeriyle dikkat çeken bu eski yapı, uzun süren bir restorasyon sürecinin ardından eski ihtişamına kavuşma yolunda ilerliyor. Ancak bu süreç, eski evlerin restorasyonunun karşılaştığı zorlukları da bir kez daha gözler önüne seriyor.

Restorasyon süreci, özellikle tarihi yapıların orijinal dokusunu koruma ve modern ihtiyaçlara uygun hale getirme arasındaki ince çizgide ilerlemeyi gerektiriyor. Karamancılar Konağı'nın restorasyonu da, bu dengeyi sağlamanın zorluklarını barındırıyor. Öncelikle, yapı malzemelerinin zamanla yıpranması ve kaybolması, restorasyon ekibini alternatif çözümler aramaya itiyor. Orijinal malzemelere sadık kalmak ve aynı zamanda yapıyı güvenli bir şekilde restore etmek, uzmanlık ve titizlik gerektiren bir süreç. Ayrıca, konağın tarihi dokusunu bozmadan modern teknolojiyi entegre etmek de restorasyonun bir başka zorluğunu oluşturuyor.

Tüm bu zorluklara rağmen, Karamancılar Konağı'nın restorasyonu, Mersin'in kültürel mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma konusunda önemli bir adım olarak görülüyor. Restorasyon çalışmaları, sadece konağı eski ihtişamına kavuşturmakla kalmıyor, aynı zamanda tarihi yapıların korunmasının toplum için önemini de vurguluyor. Karamancılar Konağı'nın yenilenen yüzüyle, Mersin'in tarihine ışık tutan bir cazibe merkezi olarak, kent kültürüne katkıda bulunması bekleniyor. Bu restorasyon projesi, eski evlerin yeniden canlandırılmasının karşılaştığı zorluklara rağmen, tarihi mirasın gelecek nesillere aktarılmasının mümkün olduğunun bir kanıtı olarak öne çıkıyor.

2021 yılında başlayan restorasyon çalışmalarının 2023’te bitmesi planlanıyordu ancak uzayan izin işlemleri gerekçesi ile projenin bitiş tarihi de uzadı.

Konağın Mersin mutfak kültürü evi olması planlanıyor. Yöresel yemeklerin sunulduğu bir nevi “Gastronomi Müzesi” olmasına bazı Mersinliler karşı. Konağın tarihsel dokusuna uygun şekilde, “Kuvayi Milliye ve Kurtuluş Mücadelesi Müzesi” olması gerektiğini söyleyenler de var.