Haber / Gülsen Kaya

Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde yapılan birçok yenilik ve düzenlemelerin ardından sıra cinsiyet eşitliğine gelmişti.

1930 yılında çıkarılan ve 1934 yılına kadar kademeli olarak düzenlemeler yapılan kararnamede, kadınlar önce belediye seçimlerinde oy kullanma hakkına sahip olmuş sonrasında ise köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclislerine seçilme hakkı kazanmıştır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük ideallerinden biri olan çağdaş Türkiye reformunda önemli konulardan biri de toplumsal eşitliğin sağlanabilmesiydi. Bu nedenle cinsiyet ayrımını ortadan kaldırmak isteyen Atatürk, kadınların hak ettiği değeri görmesi için kademeli olarak onlara seçme ve seçilme hakkı tanıdı.

Son olarak 5 Aralık 1934’te alınan kararla birlikte artık kadınlar da siyasette kalıcı olarak yer edinebildi. 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte, kadınlar millet vekili seçme ve seçilme hakkını kazandı.

5 Aralık 1934’te kadınların millet vekili seçme ve seçilme hakkını almasının ardından bu tarih Kadın Hakları Günü olarak kutlanmaya başlandı.

Bu yıl kadın haklarının yani seçme ve seçilme hakkının 89. yılı kutlanılıyor.