Geleceğimize kim yön veriyor?
Tercihlerimiz, önümüze çıkan fırsatlar, çevresel faktörler, ülke gündemi, ekonomi… Bu sıralama uzar gider.
Peki, biz kendimiz için ne yapıyoruz?
Eğitim, iyi bir iş, doğru arkadaş seçimi… Bu sıralama da uzar gider
İyi bir gelecek için tüm bunlar yeterli gibi gelse de elbette yeterli değil. Evet, hepimiz iyi bir eğitim için yıllarca çalışıyoruz, iyi bir yaşam için yıllarca çalışıyoruz ama bu kadarı yetmez. Geleceğimizi bizden başka kimse düşünemez, ne ailemiz ne sosyal çevremiz ne de başka bir etken. En iyisini en doğrusunu her zamanki gibi biz biliriz, bilmek zorundayız, buna mecburuz.
Doğru yerlerde doğru tercihler yapmalıyız. Doğru hamlelerle sağlam ilerlemeliyiz.
Nasıl olacak bu?
Burada öncelikle en önemli nokta kendimize güvenmek. Hata yapsak da ki elbette yapacağız ama bunu yine biz yapacağız. Sonrasında da ne istediğimize net olarak karar vermemiz gerekiyor. Kararlarımız bizi her zaman en doğruya götürür. Başkalarına bırakmadan, başkalarına söz hakkı tanımadan. Fikirler alalım, görüşleri, yorumları dinleyelim. Ama bizi bizden daha iyi kim tanır ki, bizim için en iyinin ne olduğuna bizden başka kim karar verebilir ki. Yapmamız gerekeni kendi içimizde harmanlayalım. Yol haritamızı iyi belirleyelim. Kimsenin bizi yolumuzdan geri çevirmesine izin vermeden ne istiyorsak onu yapalım.
İş dünyasındaki başarı hikâyelerini de okuyunca çıkarılan tüm sonuçlar bu şekilde. Her başarının arkasında sadece ve sadece kendine güven ve doğru zamanlama ortaya çıkar.
Biz de yapabiliriz. Sadece biraz cesaret, hepsi bu. Ne istediğimizi bilerek, kendimize inanarak, güvenerek, doğru zamanda, doğru hamleler yaparak elde edemeyeceğimiz, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yok.
Yazının başındaki sorunun cevabına gelecek olursak; elbette biz, biz olmalıyız. Bunun için hiçbir engel yok.