Haber / Ceren Seyran İnan

Osmanlı yemek kültürü yüzyıllar boyunca kendi geleneklerine ve yetiştirilen ürünlere göre şekillenmişken, Amerikan kökenli sebzelerin gelmesiyle birlikte tüm değişim süreci başladı. Bugün markette, pazarda her gün gördüğümüz ve bir yemek için ana malzeme sayılan birçok sebze ile yeni tanışan Osmanlı mutfağı o dönemde kendi içinde yeni usullerine geçiş yapmaya başladı.

Bizim her gün dolaplarımızda bulduğumuz domates, patates, biber, kabak, mısır, kakao ile 16. yüzyıla dek tanışmayan Osmanlı mutfağında yemekleri renklendiren ve tat veren meyveler oldu. Erik, kavun, vişne, bal kabağı, yenidünya Osmanlı yemeklerinin vazgeçilmeziydi. Ne zaman ki coğrafi keşiflerle Amerika keşfedildi işte o zaman dünya yeni sebzelerle karşılaştı.

Mersin’de Gaziler Günü töreni düzenlendi Mersin’de Gaziler Günü töreni düzenlendi

Azteklerin tomati dediği domates 1500’lü yıllarda dünyaya yayıldı ve uzun yıllar zehirli sanıldığı için süs bitkisi muamelesi gördü. Zehirli olmadığının anlaşılmasından sonra ise yemeklerin ana malzemelerinden biri haline geldi. Ama Fatih hiçbir zaman menemen yiyemedi.

Patates Amerika’nın keşfinden yüzyıl sonra fark edildi. 200 yıl sonra ise önce Fransa’ya sonra dünyaya yayıldı. Osmanlı topraklarına ise Karadeniz’den giriş yapan patates, önce hayvan yemi olarak kullanılıyordu. Biber ise Amerika’nın keşfinden yıllar sonra önce Avrupa’ya sonra Osmanlı topraklarına ulaştı.

Biber, domates, patates, yer fıstığı, fasulye, çikolata, mısır tüm bunlar Yüzyıllar içinde Osmanlı topraklarına ulaştı. Şimdi mutfağımızın vazgeçilmez malzemeleri olan bu sebzeler Türk mutfağını şekillendirdi. Peki sizin Osmanlı yemeklerine dair fikirleriniz neler?

Muhabir: Ceren Seyran İnan