Eğitim

Eğitim Sen’den Milli Eğitim Bakanlığı’na Karne!

Eğitim Sen Mersin Şubesi, yaptığı basın açıklaması ile 2023-2024 Eğitim-Öğretim dönemine verdiği karneyi paylaşarak, Milli Eğitim Bakanlığı’nın politikalarını değerlendirdi.

Abone Ol

Haber Merkezi

Mersin Eğitim Sen Şubesi’nde karne gününde yapılan açıklamada sendikanın 2023-2024 yılına dair eğitim – öğretim raporu Şube Başkanı Mahmut Sümbül tarafından paylaşıldı. Bugün sona eren eğitim-öğretim dönemi ile birlikte eğitim sisteminin, öğrencilerin ve öğretmenlerin mevcut durumuna dair değerlendirmeler açıklandı.

Sümbül, öğrenci sayılarına dair güncel verileri açıklayarak açık öğretimde okuyan öğrenci sayısının geçmiş yıllara oranla artışına dikkat çekti. “Millî Eğitim Bakanlığı’nın yayımladığı ‘2003’ten 2023’e Milli Eğitim’ adlı rapora göre 2002/2003 eğitim öğretim yılında açık lisede 464 bin 935 öğrenci okuyorken, 2022/2023 eğitim öğretim yılı sonu itibariyle bu sayı 2 milyon 9 bine yükselmiştir” diyen Sümbül, öğrencilerin okullardan uzaklaştığının altını çizerek, eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirilemediğini savundu.

“Eğitim ticarileştiriliyor”

Eğitim sistemindeki sorunların görmezden gelindiğini söyleyen Sümbül, “Okullarda yaşanan yoğun dinselleşme ve eğitimi ticarileştirme uygulamaları, başta müfredat değişiklikleri olmak üzere, iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerine uygun olarak alınan bilim ve laiklik karşıtı karar ve uygulamalar artarak sürmüştür. Eğitim alanında yaşanan sorunların çözümü için gerekli adımların atılmadığı, eğitime erişimde yaşanan sorunlar başta olmak üzere eğitimde dayatmacı politikaların sürmesi nedeniyle öğrencilerin ve öğretmenlerin mutsuz olduğu, öğretmenlerin kariyer basamakları üzerinden yapay olarak ayrıştırıldığı, siyasal kadrolaşmanın devam ettiği, eğitim sürecinde farklı dil, kimlik ve inançların dışlandığı, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sisteminin başarılı olması mümkün değildir” diyerek Milli Eğitim karnesinin bu sene de başarısızlıklarla dolu olduğunu öne sürdü.

Eğitim gerçek anlamada laik ve bilimsel dayanaklarla ilerletilmesi gerektiğini söyleyen Sümbül, “Herkese eşit ve parasız eğitim hakkı hayata geçirilmeden, bunun için ülke çapında kamusal eğitim uygulamaları için somut adımlar atılmadan, ekonomik krizle satın alım gücü ciddi anlamda azalan, çocuklarını okula aç göndermek zorunda bırakılan halkının cebinden yaptığı eğitim harcamalarındaki artışı durdurabilmek mümkün değildir” dedi.

“Zenginle fakirin aynı eğitimi aldığı koşulların oluşturulması gerekiyor”

Eğitim sistemi içerisinde eşitsizliğin piyasalaştırma ile iyice arttığını savunan Mahmut Sümbül, tüm öğrenciler için eşitliğin gerekliliğini vurgulayarak, “Her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, her adımın paralı hale geldiği bir eğitim düzeninde velinin de öğrenicinin de eğitimcinin de kendi haklarını elde etmesinin tek yolu, hiç kimseyi dışlamayacak, herkes için gerçek anlamda eşit bir eğitim düzenin kurulmasıdır. Bunun için tüm eğitim masraflarının devlet tarafından üstlenildiği, zenginle fakirin aynı eğitimi aldığı koşulların oluşturulması gerekmektedir” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in sembolik karnesinin paylaşıldığı açıklamada liyakat, adalet, bilimsellik, öğretmen atamaları, demokrasi gibi maddeler sıfır puan alırken, tarikat ilişkileri, gericilik, çocuk işçi sömürüsü, ayrımcılık, eğitimde özelleştirme gibi maddeler ise yüz tam puan aldı. Sembolik karnenin davranışlar bölümüne ‘çok kötü’ notu verilirken sonunda ise ‘Başarısız’ ibaresi yer aldı.