Haber / Ceren Seyran İnan

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı uygulama olan proje okullarında görev yapan öğretmenlerin kadro dışı bırakılmasına tepkiler çığ gibi büyürken usulsüz olarak yapıldığı iddia edilen tayinler sonrasında öğrenciler ‘Öğretmenime Dokunma’ eylemleri düzenliyor. Eğitim sendikaları ve dernekleri arka arkaya açıklama yaparken Eğitim-İş Mersin Şubesi de basın açıklaması düzenledi.

“Mersin’de öğretmenlere mobbing uygulanıyor”

Hava sıcaklıkları yükselmeyi sürdürüyor Hava sıcaklıkları yükselmeyi sürdürüyor

I M G 1964

Açıklama yapan Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Yakup Tekin, Mersin’de de usulsüz uygulamaların yapıldığını savunarak, öğretmenler arasında ayrıştırıcı işlemlerin yapıldığını belirtti. Mezitli’de bir imam hatip lisesinde okul müdürünün oruç tutmayan öğretmenler listesi yaptığını, kadın öğretmenlere çocuk sayılarını sorarak “Kısır mısınız, çok çocuk yapın” diyerek özel hayatlarını ihlal ettiğini iddia eden Tekin, öğretmenlerin mobbinge maruz bırakıldığını savundu. Öğretmenlerin sürgün edildiğini vurgulayan Tekin, “Öğrencilerin sınava aylar kala alıştığı öğretmenlerinden koparılması, eğitimde istikrarı yok ediyor. Bu bir proje değil, bir tasfiye operasyonudur. Bu itiraf, aslında bütün bu sürecin siyasi ve ideolojik bir projenin ürünü olduğunu göstermektedir. Proje okulları uygulaması ile bakan, 80 bine yakın öğretmeni doğrudan kendisi seçme ve atama yetkisini elinde toplamaktadır. Yani artık öğretmenlerin bilgi birikimi, başarı belgesi, akademik unvanı ya da hizmet puanı değil; bakanın onayı belirleyicidir. Bu da açıkça, mülakat düzeninin öğretmen atamalarındaki yeni biçimidir” dedi.

“Liyakatsizlik teşvik ediliyor”

Uygulamaların bilimsel ve laik eğitim için tehdit olduğunu belirten Tekin, “Eğitim-İş olarak bir kez daha altını çiziyoruz: ‘Proje okulu’ adı altında yürütülen bu uygulama, bir okul geliştirme projesi değil; siyasi iktidarın kendi memurunu, kendi neslini ve kendi toplumunu yaratma projesidir. Köklü okulların emekle, alın teriyle, yılların birikimiyle yetiştirdiği öğretmenler bir bir tasfiye ediliyor. Bu sadece bir personel değişimi değil; bir hafızanın, bir kültürün, birikimin ve Cumhuriyet’in eğitim anlayışının sistemli biçimde tasfiyesidir. Neden mi? Çünkü onların hedefi açık: Liyakatsizliği teşvik ederek biat eden kadrolar yaratmak, düşünmeyen nesiller yetiştirerek sorgulama kültürünü ortadan kaldırmak, Cumhuriyet'in temelini oluşturan laik, bilimsel ve kamusal eğitimi çökertmek” sözlerini kaydetti.

Milli Eğitim Bakanlığı’na seslenen Tekin, öğretmenlerin ve sendikanın taleplerini şu şekilde sıraladı:
“Tüm öğretmenler için eşit ve adil atama sistemi istiyoruz.
Tüm öğrenciler için eşit ve nitelikli eğitim hakkı istiyoruz.
Öğretmenlerin sürgünle terbiye edilmediği, eğitimde liyakat ve hukuk ilkesinin esas alındığı bir sistem istiyoruz.
Proje değil, adalet istiyoruz.”

Muhabir: Ceren Seyran İnan