Genel

Dr. Mustafa Çalık ölümünün 1. Yıldönümünde Gümüşhane’de anıldı

GÜMÜŞHANELİ TARİHÇİ, YAZAR, SİYASET BİLİMCİ DR. MUSTAFA ÇALIK, VEFATININ BİRİNCİ YILINDA GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİNDE DÜZENLENEN PROGRAMLA ANILDI.

Abone Ol

Gümüşhaneli tarihçi, yazar, siyaset bilimci Dr. Mustafa Çalık, vefatının birinci yılında Gümüşhane Üniversitesinde düzenlenen programla anıldı.

Geçen yıl kanser tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybeden ve 8 Aralık günü memleketi Gümüşhane’de toprağa verilen tarihçi, siyaset bilimci, yazar Dr. Mustafa Çalık için anma programı düzenlendi. Gümüşhane Üniversitesi’nde adının verildiği Dr. Mustafa Çalık Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen anma programında ilk olarak Dr. Mustafa Çalık için Kuran-ı Kerim tilaveti yapıldı. Açılış konuşmalarını Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Naci Bostancı ve Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Üyesi Tuna Koç yaptı. Açılış konferansını ise Çalık’ın liseden arkadaşı Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı ve Ankara Milletvekili Prof.Dr. Vedat Bilgin gerçekleştirdi.

Anma programı kapsamında Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu üyesi Dr. Murat Yılmaz’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen ‘Mustafa Çalık ve Türkiye Günlüğü’ isimli panelde ise Hatay Milletvekili Doç.Dr. Hüseyin Yayman, Prof.Dr. Fatih Yalçın, Prof.Dr. Mehmet Özden, Prof.Dr. Sıddık Çalık ve Prof.Dr. Hüseyin Aliyar Demirci konuşmacı olarak bulundu.

“Yüz yıl öncesinin rüyaları içerisinde yaşadı ama bugünün gerçeklerini de çok iyi biliyordu”

Anma programından önce Dr. Mustafa Çalık’ın kararlı ve mücadeleci karakterinden bahseden Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Bostancı, “Öncelikle Allah rahmet eylesin, bizim arkadaşımızdı. Mülkiyede beraber okuduk. Sonraki süreçte de hayat güzergâhlarımız birbirine çok yakındı. 1989 yılında bir grup arkadaşla birlikte Mustafa Çalık’ın evinde Türkiye Günlüğü Dergisi’ni başlatmıştık. O dergi hala geçmişte Mustafa Çalık’ın büyük gayretleriyle yaşamaya devam ediyor, bugün de bu görevi bu hatırayı, bu meşaleyi sürdüren arkadaşlarımıza da buradan selam olsun. Gümüşhane Üniversitesi’nde de bir anma programı yapılıyor, böylesine memleketin ve milletin değerlerini yâd etmek onların geçmişteki hayat çizgilerini, memleket meselelerine ilişkin neler söylediklerini tekrar gündeme getirmek son derece kıymetli. Rahmetli Mustafa Çalık bir ahlak ve mücadele insanıydı. Az çok Mustafa Çalık’ı tanıyan herkes onun ne kadar kararlı, inatçı, mücadeleci bir insan olduğunu gayet iyi bilir. Yüz yıl öncesinin rüyaları içerisinde yaşadı ama bugünün gerçeklerini de çok iyi biliyordu. Yüz yıl öncesinin rüyaları çok dramatiktir malum, çok romantiktir ve çok kahramancadır, çok kırık bir hikâyedir bütün bu nitelikleri kendi şahsında toparladı. O da romantik bir kahraman gibi yaşadı, bir mücadele ve ahlak insanı olarak yaşadı ve amansız bir hastalık neticesinde hayata veda etti. Her ölüm erkendir derler ama Mustafa Çalık, şüphesiz yapacağı çok işler vardı, yapacağı çok mücadeleler vardı artık onlar bir miras olarak geride kalan kuşaklar için yürütülmesi gereken mücadeleler. Düşünce hayatımızda son derece önemli bir yeri vardı. Bir kişilik bir kimlik olarak mutlak suretle hatırlanması ve dersler çıkarılması gereken bir karakter. Mustafa bir karakterdi yani derinliği olan bir insandı. Köşeli referansları olan bir insandı, tavizsiz normları olan bir insandı” dedi.

“Gençlerin fikirlerine çok değer verirdi”

Geçen yıl hayatını kaybeden Gümüşhaneli Dr. Mustafa Çalık’ın gençlerin fikirlerine çok değer veren bir kişi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Dr. Murat Yılmaz, “Mustafa Çalık’ı 1987 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisiyken tanıdım. Mustafa Çalık Amerika Birleşik Devletleri’nden dönmüş ve Devlet Planlama Teşkilatı’nda bizim siyasallı olduğumuzu duyunca bizimle tanışmak istedi, konuştuk. Daha sonra ev telefonumu aldı arada arar davet ederdi yanına. Sonra Türkiye Günlüğü Dergisi’nin kuruluş çalışmalarına davet etti. Biz o zaman genç insanlardık, Mustafa abinin en dikkati çeken özelliği gençlerin fikrine çok değer verirdi. Dergi kurulduğunda onlar bizden 10-15 yaş büyük olmalarına rağmen biz de orada konuşulan şeyler hakkında kanaat ifade ederdik. Bir kere hiç unutmuyorum. Bir yazı ısmarlamış bir profesörden, yazıyı okumamı istedi. Okudum ve bu yazı yayınlanmamalı dedim. Gerekçelerimi anlattım, Mustafa abi kendini mahcup hissedecek olmasına rağmen yayınlamadı yazıyı. Mustafa abinin kamuoyuna yansıyan polemikçi bir tarafı olmakla beraber gerçekten bir meselenin bütün yönlerini, taraflarını dinlemeye, anlamaya çalışan işin aslını, esasını merak eden bir yönü vardı. Bu sene birinci vefat yıldönümü bu anma programı Gümüşhane’de memleketinde, görev yaptığı üniversitede yapılıyor. Tabiatıyla gençlerin bu emsal insanları tanıması, bu mecraları bilmesi çok kıymetli. Bir de tabi ki her memleketin kendisi için bu kadar fedakârca gayret eden evlatlarına sahip çıkması lazım” diye konuştu.