Özel Haber

DİSK Genel İş Mersin: “Başkanlarımızı serbest bırakın”

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel İş Mersin Şubesi, yaptığı basın açıklaması ile Genel Başkanları Remzi Çalışkan ve Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy’un serbest bırakılması için çağrı yaptı.

Abone Ol

Haber / Ceren Seyran İnan

Geçtiğimiz haftalarda Ankara merkezli bir operasyon kapsamında DİSK Genel İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy gözaltı işlemleri sonrasında tutuklanmıştı. Tutuklamalara tepki gösteren Genel İş Mersin Şubesi, DİSK Bölge Başkanları ve Şube Başkanlarının katılımıyla basın açıklaması düzenledi. Sendika binası önünde yapılan açıklamada tutuklamaların serbest bırakılması için çağrı yapıldı. DİSK Genel İş adına açıklama yapan Genel Sekreter Çetin Çalışkan, avukatları aracılığıyla tutuklamalara itirazda bulunduklarını belirtti.
“Tutuklamalar siyasi operasyon”
Tutuklamaların siyasi kararlar olduğunu iddia eden Çalışkan, “Genel Başkanımız hakkında daha önce 18 Nisan 2019 tarihinde yürütülen soruşturma kapsamında verilen takipsizlik kararı, suçlamaların hiçbir dayanağı olmadığını açıkça ortaya koymuştur. Bu kararda, somut bir delil bulunmadığı belirtilmiş ve ilgili kayıtların imha edildiği Başsavcılık tarafından bildirilmiştir. Buna rağmen aynı suçlamaların yeniden gündeme getirilerek tutuklama kararı verilmesi, hukuki değil tamamen siyasidir. Bu hukuksuzluk karşısında, bugün burada DİSK üyeleri, emek dostları ve demokrasi mücadelesinde omuz omuza olduğumuz dostlarımızla bir aradayız. Bu yapılan hukuksuzluğu en güçlü şekilde kınıyoruz” dedi.

“İddialar uydurmadır”

Tutuklanan başkanlarının adaletsizlik ve hukuksuzluğa karşı mücadele eden insanlar olduğunu savunan Çalışkan, serbest bırakılma çağrılarını şu sözlerle yineledi:

“Onlar, sendikamızın geçmişten bugüne taşıdığı ilke ve değerlerin yılmaz savunucuları, bu mücadelenin sarsılmaz taşıyıcıları olmuştur. Başkanlarımız, Genel-İş ve DİSK’in kurumsal yapısını temel alarak ve kongre kararlarını hayata geçirerek; işçi sınıfının haklarını korumaktan, yoksulluğa, işsizliğe ve anti-demokratik uygulamalara karşı mücadele etmekten, toplumsal barış ve huzuru savunmaktan, emekçilerin insanca çalışıp insanca yaşama hakkını savunmaktan başka bir şey yapmamışlardır.

Bu onurlu duruşun ve emek mücadelesinin her adımında başkanlarımızın yanındayız. Onların mücadelesi, bizim mücadelemizdir. Ne yazık ki, geçmişte de birçok siyasetçi, gazeteci, sendikacı ve yazar, uydurma iddialarla tutuklanmıştır. Ancak 12 Eylül darbesinden sonra ilk kez bir DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Genel Başkanı tutuklanmıştır. Bu durum, iktidarın hukuksuzluğunun ve keyfiliğinin ulaştığı noktayı açıkça göstermektedir.”