Salatalık üreticisinin yüzünü güldürdü Salatalık üreticisinin yüzünü güldürdü

Ekolojik ayak izini en aza indiren sürdürülebilir ve çevre dostu laboratuvar pırlantaları tanıtıldı. Sürdürülebilir, çevre dostu laboratuvar üretimi pırlantalar hem ekonomik yönden daha uygun hem de doğaya zarar vermiyor.

Emilia Lab Grown, gerçekleştirdiği etkinlikte, ekolojik ayak izini en aza indiren sürdürülebilir pırlantalarını tanıttı. Gerçekleşen davet, mankenlerin özel korumalar eşliğinde taşıdığı siyah Bond çanta içinde sunulan pırlantalarla dikkat çekti. İlk kez mankenler tarafından sergilenen bu pırlantalar, sürdürülebilir lüksün yeni bir yüzünü ortaya koydu. Emilia Lab Grown firma sahibi Can Magzalcıoğlu ve Dijital Pazarlama Satış Müdürü Merve Doğan katılımlarıyla gerçekleşen davette pırlantalar misafirlere tanıtıldı. Markanın Dijital Pazarlama Satış Müdürü Merve Doğan, “Laboratuvar pırlantaları tamamen çevre dostu sürdürülebilir mücevherlerdir. Doğadan çıkarılan maden elmaslarından herhangi bir farkı yoktur. Laboratuvar pırlantaları en çok Z kuşağına hitap ediyor” dedi.

“Çevre dostu mücevherler üretiyoruz”

Emilia Lab Grown Digital Pazarlama Satış Müdürü Merve Doğan, “Laboratuvar pırlantaları tamamen çevre dostu sürdürülebilir mücevherlerdir. Doğadan çıkarılan maden elmaslarından herhangi bir farkı yoktur. Kimyasal fiziksel ve optik olarak birebir aynı pırlantalardır. Aynı değerde mücevherlerdir. Sertifikaları da uluslararasıdır. Tek bir farkı biri laboratuvarda kontrollü bir şekilde üretilmektedir ama asla doğanın dengesini bozmamaktadır. Diğeri de doğada yüksek basınç ve sıcaklık altında doğal süreçleri tamamlayıp oluşan elmastır. Neden etik ve vicdanlı mücevher diyoruz. Çünkü laboratuvar pırlantalarının üretim sürecinde doğadan çıkarılanlarda olduğu gibi maden işçiliğine ihtiyaç yoktur. Bir çok Hollywood yıldızı da bu mücevher tarzını seçmektedir. Laboratuvar pırlantası sahte veya imitasyon değildir” dedi.

“Doğal pırlantalardan 7 kat daha uygun”

Doğan, “Doğal pırlantalar ile laboratuvar pırlantaları arasında 6-7 kat gibi bir fiyat farkı var. Tıpkı doğal pırlantaların sahip olduğu 4C özelliğine sahiptir. Bu 4C özelliği kesim, karat, renk ve berraklıktır. Bu özellikler doğal pırlantaların fiyatını belirliyor. Aynı özellikler laboratuvar üretimi pırlantalar içinde geçerlidir. Bir pırlantanın değeri, kesimi, karatı, rengi ve berraklık derecesine göre değişebiliyor. Örneğin bir karat büyüklüğündeki bir doğal pırlantayı 6 bin dolara doğadan çıkarıldığında satın alabiliyorken, laboratuvar üretimi bir pırlantada bin 800 dolar bandında bir fiyatla sahip olunabiliyor. Hem bütçe dostu hem de çevre dostu bir pırlanta özelliği taşıyor” ifadelerini kullandı.

“Z kuşağının mücevher olarak yeni trendi”

Doğan, “Mücevher sektöründe ciddi bir talep var. Pırlantalar zarafetin ve prestijin simgesidir. Laboratuvar pırlantaları ile birlikte bu farklı bir boyut kazandı. Bugün günümüzde teknoloji ve bilimin geldiği noktada aslında laboratuvar pırlantaları en çok Z kuşağına hitap ediyor. Bugün evlilik tekliflerinde, nişan yüzüklerinde biz marka olarak çok fazla tek taş yüzük sattık. Dünya üzerindeki istatistiklere baktığımızda doğal pırlanta düşüşe geçmişken, laboratuvar pırlantaları nişan yüzükleri ve evlilik teklifi yüzükleri olan tek taş yüzüklerde bir yükseliş var. Geleceğin pırlantaları geleceğin mücevherleri diyoruz. Sektörde ciddi bir payı olacak” şeklinde konuştu.

Kaynak: iha