Güzel sevmek, çok sevmekten yüzlerce adım önde derler.
MİY’deki en büyük sorun şu an bu gibi gözüküyor. MİY çok seviyoruz bence güzel sevemiyoruz. Güzel sevseydik, kulüp kapanmaz, küme düşmez, sürekli el değiştirmezdi. Maalesef elimizdekinin değerini kaybedince de anlayamıyoruz.
Bu kulüp daha önce küme düştü, transfer yasağı geldi, çoluk çocukla maçlara çıkıldı ve son olarak da kapandı. Birkaç aydır benzeri sorunları yaşamamıza rağmen kulübe gerekli ilgiyi gösteremiyoruz.
Takım final gibi maçlara çıkıyor ama tribünde çok az sayıda seyirci, protokol tribünü büyük ölçüde boş olması takımı yalnızlığa itiyor.
Oysa kent bayraklarla donatılsa, maçtan günler öncesinden duyurular yapılsa belki tribünlerin biraz daha dolmasına yardımcı olur diye düşünüyorum. Unutma eksik fazladan çok yer kaplar.
Hafta sonu oynanan maça gelecek olursak Beyoğlu karşısında yine MİY kötü bir performans gösterdi. Sade, silik futbol ve 1,5 pozisyonunda bulduğu gol ile 3 puanı aldı. Evet, çok değerli 3 puandı ama dediğim gibi futbol adına maalesef hiç iyi bir görüntü çizmedi.
Tamam önemli olan 3 puan, bu saatten sonra güzel futboldan çok 3 puan önemli. Ama biraz futbolda oynamak gerekli. Her zaman bulduğumuz az pozisyonunda golü bulamayabiliriz. Hep söylerim kötü futbol ile birkaç maç kazanabilirsin.
Sonuç olarak maça gelenlere stadyumdan değil de mezarlıktan çıkmış gibi hissettirmesinler. Final gibi maçalar oynanıyorsa final maçı oynanmalı.