Haber / Gülsen Kaya

Doğal afetler her an karşılaşabileceğimiz ve çoğunun bir daha asla geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurduğu olaylardır. 2023 yılında Türkiye’de yaşanan 6 Şubat depremlerinden etkilenen 11 ilde yaşananlar da bunun en büyük göstergeleri arasındadır. 2024 yılında da doğal afetlere neden olabilecek sebep sonuç ilişkisi yaşanılacak; toprak erozyonu, vahşi madencilik, sürdürülebilir olmayan sanayileşme faaliyetlerinden kaynaklanan arazi tahribatı, su varlıklarının azalması ve zarar görmesi, gıda güvenliğine yönelik tehditler, iklim krizinin tetiklediği afetler ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi birçok olay en çarpıcı sorunlar olarak öne çıktı.

TEMA Vakfı da geçtiğimiz yıl yaşanan olumlu ve olumsuz olayları değerlendirerek, 2024 yılını mercek altına aldı.

Mersin DOB, yeni yılın ilk prömiyerini Fındıkkıran ile yaptı Mersin DOB, yeni yılın ilk prömiyerini Fındıkkıran ile yaptı

2024’ün Olumlu Çevre Haberleri

Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Avdan köyünde yapılması planlanan kömür madeni kapasite artışına ilişkin "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu" kararı, Avdan Platformu’nun açtığı dava sonucunda mahkeme tarafından iptal edildi.

Eskişehir Sivrihisar’da, 10 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Kaymaz Altın Madeni’nin üçüncü atık barajı inşa etme ve kapasite artışı talebine yönelik verilen "ÇED Olumlu" kararı, mahkeme tarafından iptal edildi.

1 Mart 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan Maden Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik ile zeytinlikler, enerji amaçlı madencilik faaliyetlerine açılmıştı. Yönetmelik değişikliğine karşı TEMA tarafından açılan davada Danıştay 8. Dairesi, bu düzenlemeyi hukuka aykırı bularak iptal etti.

Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Yanıklar köyünde yapılması planlanan Feldspat Ocağı Projesi’nin "ÇED Gerekli Değildir" kararı mahkeme tarafından iptal edildi.

2024’ün Olumsuz Çevre Haberleri

13 Şubat’ta Erzincan’ın İliç ilçesinde faaliyet gösteren Çöpler Altın Madeni’nde yaşanan felaket, 9 maden işçisinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Madende meydana gelen göçük ile başta siyanür olmak üzere çok sayıda zehirli kimyasal atığın Fırat Havzası’na karışması, doğal varlıklarımız üzerinde geri dönüşü imkânsız bir kirlilik yarattı.

6 Şubat depremlerinin üzerinden neredeyse 2 yıl geçti. Ancak enkaz atıkları hâlâ gelişigüzel depolanıyor ve insan sağlığı ile doğal alanları tehdit etmeye devam ediyor. Hatay’da Milleyha Kuş Cenneti’ne dökülen enkaz atıkları için de hâlâ bir çözüm bulunmadı. Doğal yaşam ve biyolojik çeşitlilik için kritik öneme sahip bu alanların acilen korunması gerekiyor.

2024 yılı, sıcaklık ortalamalarının rekor kırdığı ve iklim değişikliğinin etkilerinin daha net hissedildiği bir yıl oldu. Dünya Meteoroloji Örgütü, 1,5°C sınırının artık tehdit altında olduğunu açıklarken, dünya genelinde sel, fırtına ve kasırga gibi afetlerin şiddeti arttı ve bilimsel çalışmalar bu afetlerin etkilerini doğrudan iklim değişikliğiyle ilişkilendirdi.

Temiz Hava Hakkı Platformu'nun (THHP) her yıl Türkiye’deki hava kirliliği ve sağlık üzerindeki etkilerini ele alarak hazırladığı Kara Rapor’un verilerine göre, ülke nüfusunun yüzde 92’si kirli hava soluyor. İzmir, Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerde hava kirliliği ulusal sınır değerlerin üzerinde seyrediyor. Bu durum, yalnızca çevresel bir sorun değil, aynı zamanda ciddi bir halk sağlığı krizine işaret ediyor.

2021 yılında Marmara Denizi’ni kaplayarak büyük bir çevre felaketine dönüşen müsilaj, Erdek Körfezi’nde yeniden görüldü. 

2024 yılı, orman yangınları ile yine ciğerlerimize işledi. 2021’deki orman yangınları, Çanakkale’de büyük bir doğa tahribatına neden olmuştu. 13 Ağustos'ta İzmir Karşıyaka'nın Yamanlar Dağı'ndaki ormanlık alanda başlayıp, Çiğli ve Bornova ilçelerinin sınırlarına yayılan bu yangın, 5 günlük mücadele sonucunda kontrol altına alınabildi. Orman dışı alanların da zarar gördüğü bu büyük yangında yaklaşık bin 650 hektar orman alanı tahrip oldu.

Editör: Gülsen Kaya